Gönderi
#1001kitap~~~
FaustusYolculuğundaSonDurak
THOMAS MANN, 1875'te Almanya'da doğdu. 1898'de yayımladığı ve Der kleine Herr Friedemann (Küçük Friedemann) adı altında topladığı ilk öykülerinde, daha çok Schopenhauer ve Nietzsche ile Wagner'in etkisi altında kalarak sanatçının yaratma sorununa odaklanmıştı. Bu ilk öykülerinin, 1901'de yayımianmasının ardından Mann'ı üne kavuş turan Buddenbrooklar adlı toplumsal roman izledi ki bence çok güzel ve en kolay okunan kitabı, sayfa sayısı çok fazla olması rağmen... 1903'te Tonio Kröger, 1912'de Venedik'te Ölüm yayımlandı. Daha sonra Büyülü Dağ'ı yazan Mann, Hitler iktidara gelince Almanya'dan ayrıldı. 1936'da ABD vatandaşlığına geçti ve Almanya'nın karanlık tablosunu çizdiği Yusuf ve Kardeşleri dörtlemesini yayımiadı (1933-1942). Dörtlemenin ardından yazmaya koyulduğu Doktor Faustus'ta ise besteci Andreas Leverkühn'ün yaşamöyküsünün ışığında, Alman kültürünün barbarlığa yenik düşmesini anlattı. 1929'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Mann, 1955'te Zürich'te öldü...
~~~XXII. Bölüm'de anlatılan on iki ton ya da sıra tekniği adı verilen kompozisyon sanatının, gerçekte çağdaş 1kompozitör ve kuramcıya, Arnold Schönberg'e ait olduğunu, tarafımdan, hayalî 1bağlam içinde, romanımın tümüyle kurgusal olarak yarattığım kahramanına mal edildiği, kitabın müzik kuramlarıyla ilgili bazı bölümlerinin Schönberg'in armoni kuramından aktarılmış olduğu konusunda okuru aydınlatmak gereksiz sayılmamalıdır.~~~
THOMAS MANN
diye belirtir yazar.
Arnold Schönberg, 13Eylül1874’te Viyana’da doğdu. 8 yaşında keman çalmayı öğrendiği zamandan itibaren beste yapmaya başladı. Teorik bilgisinin büyük 1kısmını kendi başına çalışarak kazandı. 1894’te kendisinden 3 yaş büyük besteci Alexander von Zemlinsky’den kontrpuan dersleri aldı.
1901-1903 arasında Berlin’de orkestra şefi olarak çalıştı. 1904’te Viyana’da öğretmenlik yapmaya başladı. Webern, Berg öğrencileri oldular. 1919’da yeni müziğin icrası için 1topluluk kurdu. Bu topluluğun verdiği konserlere eleştirmenler alınmıyordu. Alkışlamak yasaktı ve konser programı dağıtılmıyordu.
1925’te öğretmenlik yapmak üzere Berlin’e geri döndü. 1933’te Yahudi olduğu için Naziler tarafından Berlin’i terk etmeye zorlandı. 1898’de Hristiyanlığa geçmiş olmasına rağmen Paris’e sürgün gidince, tekrar Yahudiliğe döndü. 1934’te ABD’ye gitti, o zamana değin Schönberg olan ismini Schoenberg olarak değiştirdi ve 1936’da UCLA’da ders vermeye başladı. 13 Temmuz 1951’de Los Angeles’ta hayatını kaybetti, bilgisini verdikten sonra bilgilerin yakınlığı dikkatimi fazlaca çekmiş olabilir.
Doktor Faustus, müzisyen Adrian Leverkühn'ün yükseliş ve çöküşünün hikayesini anlatır. Bu romanda, Thomas Mann, Faust efsanesini, Leverkühn'ün müziksel büyüklüğüne şeytanla yaptığı 1anlaşma sonucunda ulaştığını ileri sürmek üzere uyarlar. Bu pazarlıkla ve onun yan etkilerinin anlatımıyla iç içe geçecek şekilde, Almanya'nın Hitler aracılığıyla faşizmi kucaklamasında karanlık güçlerle nasıl ve neden işbirliği yaptığı da irdelenir, toplumsal bağlantıların ve kişisel duyguların olduğu bölümler ekstra güzeldi benim için, yalnız beste, müzik kısmında biraz olaylara Fransız kalmış olabilirim :)))
Doktor Faustus, kendi benzersiz vizyonuyla beraber 1çok Avrupalı filozof ve düşünürün fikirlerine yer verir (*-*Shakespeare bölümleri ve İnez kısımları başka bağlantılarla benim icin ayrıca güzeldi*-*). Toplumsal ve dönemsel olaylara göndermeleriyle geçirilen dönemle ilgili değerlendirmeleri çokça yerindedir. Ayrıca, Mann'ın yaratıcı hayatın acımasız talepleriyle Leverkühn'ün, kısa nöbetler halinde nefesini kesen, dayanılmaz ağrılar çekmektiğine de vurgular yaparak, hastalıkla yaratıcılık arasındaki ilişkiyi kurmaya çalışan bölümler de mevcuttur, kitabın etkileyici kısımları arasındadır yine...
Romanın başarısı, sanatçıyla toplum arasındaki ilişkiye dair kapsamlı 1irdeleme olsa da sanat, tarih ve siyaset üzerine karmaşık fikirlerin ifadesiyle Mann'ın kendisinin de sürgün yaşadığı California'dan uzaktan izlediği anayurdu Almanya'nın geleceğini zihin süzgecinden geçirirken yaşadığı umutsuzluk ve yalnızlık tonlarının müzikle bağlantıları beyin fırtınası yaptırir gibiydi...
"Doktor Faustus" Alman modernizminin 1başyapıtı ve yirminci yüzyılın en büyük romanlarından 1i olarak besteci - yaratıcı ve zeki olan Adrian Leverkühn kaderinde başarı olan gençtir. Ancak büyüklüğe ulaşmak için hiç1şeyden vazgeçmeyip, Mann'ın Faust efsanesinin yorumu, 1delilik ve akıl sağlığı, deha ve yozlaşma, entelektüel kazanım ve Almanya'nın ahlaki çöküşünün hikayesi olup, ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır. Sakin 1dönemde okuma gerektiren 1kitap olup, Mann okumaları yapılacaksa sonlara itilecek türden 1kitaptır, herşeye rağmen zeka ürünü bu kitabı severek okudum :)))
FAUST ve FAUSTUS yolculuklarımın son durağı olan Doktor Faustus bu yolculuktaki en zorlu mücadele olsa da çok güzel cümlelerin de olduğu kitaptır. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim...
··
2,263 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.