Gönderi

Penaltı Golü
"Düzenli maçlar yapıyorduk artık. Kemal (Özer), Adnan (Özyalçıner), ben en has 'müdavim' lerdik. Adnan kalede oynuyordu. Kemal savunmanın belkemiğiydi. Memet Fuat, sırtında ceketi, orta alanda takımı yönetiyor, ayağına gelen topları milimetrik paslarla dağıtıyordu. Ben ise "gole giden bir panter" olarak koşturup duruyordum. Her keresinde 8-10 kişi oluyorduk mutlaka. Arada bir Demir Özlü, Ferit Öngören, Feridun Metin Aksın, Cemal Süreya, Edip Cansever de katılıyordu bize. Bir keresinde Asım Bezirci bile gelmişti." İşte o kafiyeli maç günlerinin birinde Cemal Süreya Memet Fuat'a bir teklifte bulunur. "Fuat, geç kaleye, üç penaltı atacağım. Üçü de gol olursa bizim bir arkadaşın şiir kitabını ücretsiz basacaksın." Memet Fuat bu hoş meydan okumayı kabul edip kaleye geçer ve başlar penaltılar. Cemal Süreya bu, Türk Şiiri'nin en incecisi, üç vuruşta da topu yollar ağlara şiirlerindeki gibi. Ama kaleci Fuat sözünü unutur. 1 yıl sonra Cemal Süreya'nın o arkadaşı başka bir yayınevinden yayınlatır kitabını. Hesapta olmayan 4. penaltı gölü o kitabın kapağındaki 5 kelimeyle gelir; Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim...
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.