Gönderi

Orijinal Günah Yüzünden Ölüme Giden Bir Ölümlü (geçmişte)
Bizler tesadüfen yaratılmadık. Tanrı, aracılığımızla yaratılış amacını gerçekleştirmek için bizleri yarattı. (Mezmurlar 138:8) Tanrı, henüz annemizin rahminde oluşmadan önce bizi gördü (Mezmurlar 139:16) ve hayatlarımızı planladı. Tanrı, anne babamızın kim olacağını, DNA'mızın nasıl yapılanacağını, nerede doğacağımızı ve yaşayacağımızı, ömrümüzün ne kadar olacağını ve buna benzer diğer şeyleri hep tasarlamıştı. (Elçilerin İşleri 17:26) Tanrı insanı yarattı ve insanlıkla ilgilenmektedir. (Yeşeya 44:2) Bu dünyaya gelen her canın Tanrı'nın tasarısını ve yaratılış amacını yerine getirmeye izni vardır, zira Tanrı hiçbir şeyi boş yere yaratmaz (Yeşeya 45:18) ve hata yapmaz. Adem'in işlediği orijinal günah yüzünden her birimiz sonsuz mahkumiyete tabiydik; Tanrı'nın yaratılış amacına göre yaşayamazdık.(Yaratılış 3:16) Tek bir adam, yani Adem Şeytan'ın ayartısına boyun eğdi ve günah işledi; bunun sonucunda günah dünyaya girdi. Daha sonra, tüm insanlık günaha düştü. (Romalılar 3:23; 5:12) Günahın ücreti ölüm olduğundan, biz dahil tüm insanlık sonsuz yaşamı kaybetti ve ölümlü varlıklar haline geldi. (Romalılar 6:23) Diğer bir deyişle, esasen tüm insanlar Tanrı'nın çocuklarıydı (Yaratılış 1:26-27; 2:7) ancak orijinal günah nedeniyle yasal statülerinin değişmesiyle birlikte Şeytan'ın çocukları haline geldiler. (Elçilerin İşleri 13:10) Bunun sonucunda, Şeytan'ın tüm murdar karakteri insan doğasına nüfuz etti ve insan sonsuz yaşamdan yoksun kalarak sonsuz ölüm cezasına çarptırıldı. Bu ölüm sadece fiziksel bedenin ölümü değildir (Romalılar 6:23); bu kavram son yargının ardından (İbraniler 9:27; Vahiy 20:11-12) insanın canının ve ruhunun ateş ve kükürt gölüne atılmasını ifade eder (Vahiy 20:14; 21:8) Kutsal Kitap, biz insanların henüz doğmadan önce halihazırda orijinal günaha sahip olduğumuzu öğretir. İsa böyle insanlara işaret ederek, "Siz babanız İblis'tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur" demiştir. (Yuhanna 8:44) Ayrıca Pavlus Eski Antlaşma'dan alıntı yaparak şunları beyan eder, "Doğru kimse yok, tek bir kişi bile yok" (Romalılar 3:14), "Tanrı korkusu yoktur onlarda" (Mezmurlar 36:1; Romalılar 3:18). Eski Antlaşma'da birçok peygamber insanoğlunun günahkar olduğunu bildirdi. Davut şöyle itiraf etti, "Nitekim suç içinde doğdum ben, Günah içinde annem bana hamile kaldı" (Mezmurlar 51:5) ve "Hepsi saptı, Tümü yozlaştı, iyilik eden yok, Bir kişi bile!" (Mezmurlar 53:3; 143:2). Musa şöyle yazdı, "Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte" (Yaratılış 6:5) Yine Yeşeya şunu bildirdi, "Ayakları kötülüğe koşar, çekinmeden suçsuz kanı dökerler. Akılları fikirleri hep kötülükte, şiddet ve yıkım var yollarında" (Yeşeya 59:7) Tanrı adamları geçmişte günahlı doğalarını hatırladılar, alçakgönüllülükle Tanrı'yı yücelterek sonsuz yaşamın mirasçıları olarak kendilerini seçen Tanrı'nın kurtaran lütfu için O'na şükrettiler. Kimliğimizi anlamanın ve üzerinde derin düşünmenin birinci adımı geçmişte sahip olduğumuz öz doğamızı hatırlamaktır. Her gün ikrar etmeli ve hatırlamalıyız ki, orijinal günah yüzünden yaratılış amacına göre yaşamaktan ve bu nedenle Tanrı'yı hoşnut etmekten acizdir (geçmişte). Böyle yapanlar Yaratıcı Tanrı'yı yücelten Hristiyanlar'dır; yaratılış amacına uygun yaşayan Tanrı çocuklarıdır.
Sayfa 148 - YAY YayınlarıKitabı okudu
·
103 görüntüleme
Ali Yılmaz okurunun profil resmi
Amin çok doğru bir öğreti aklımı okumuş thomas
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.