Gönderi

250 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Bir kez elime aldım ve bırakamadan bitti. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi yazılmasa da. Bendim sanki o dağ başında kendinden kaçmayan, kaçamayan… Bendim sanki Halit’i gören ya da düşleyen. Belki de baştan aşağı hepsi bir düştü ama düş olmayacak kadar da gerçekti. Düş olamayacak kadar soğuktu dağ başı, düş olamayacak kadar gerçekti insanlar, anlar, olaylar, çocuklar ve ölümler. Sevgilim diyor bana kendinden kaçma diyorsun oysa kaçabilsem kendimden, geleceğim ilk yer bacaklarının arası diyor. Bütün zevklerden, ihtiyaçlardan, alışılmışlıklardan vazgeçince ne kalıyor geriye çırılçıplak kendinden başka. Sevgilim diyor, kaçamıyorum kendimden. Yeterince beslenmeden, deniz görmeden, sevişmeden bir dağ başında öğrendim yaşamayı. Otlu peynir, yufka, bulgur ve çay… Sonra çocuklar, yalınayak karlarda koşturan, dilini bilmediğim dilimi bilmeyen ve ölümlerinde alınlarına koyduğum elimle soğuyuşlarına tanık olduğum ve olağan halde, sessizce gömülen… Sonra Halit… Belki de hiç var olmayan gemimi bir ırmak başında belki denize çıkar diye bana getiren, beni ona götüren… Kalemin kırık da olsa yaz diyor, bendim belki de yazan. Sizsiniz belki de bu kitabı yazan, hepimiz belki. Hak.kentinde bir mevsim yaşayan. 24.04.22
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Alfa Yayınları · 201910,3bin okunma
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.