Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Beni okul yıllarıma götüren bu kitabı her okuyuşumda mutlu oluyorum. Her okuyanın da benzer duygular yaşayacağına inanıyorum. Kitabın içeriğine çok girmeden neleri sevdiğimi yazacağım. Önceliği kitabın ismine veriyorum: Gençlik, Müzik ve Sonsuz Düşler. Kitaba daha uygun bir ad olamazdı. Bu arada isimden bahsetmişken üç hikâyenin de adını söylemeden olmaz: Defter, Nota ve Sayfa. Her bir isim, hikâye için son derece anlamlı. Okuduğunuz zaman siz de fark edeceksiniz. ∆ Üç hikâyeyi okumak çok zevkli. Ama ben en çok son hikâyeyi, Sinan'ın hikâyesini, seviyorum. Nedenini birazdan yazacağım. Hikâyeler için farklı anlatıcılar seçilmiş. Bu size başta sıradan gelebilir. Ama anlatıcı ve bakış açısına takıntılı okur olarak söylemezsem olmazdı. Evet, bu biraz kolaya kaçmak gibi görünüyor ama kitabı bitirdiğiniz zaman öyle olmadığını anlıyorsunuz. Bunu biraz açıklayayım. Bazı kitaplarda anlatıcı sayısı çok olduğunda, hangi anlatıcının sözü devraldığını anlamak mümkün olmuyor. Yani anlatıcının değiştiğini kitabı okurken anlamıyorsunuz. Sanki bir önceki anlatıcıyla aynı kişiymiş gibi. Bu kitapta, en fark edilesi özellik ki bu sadece anlatıcılar için geçerli değil. Her karakter gerçekten güzel tasarlanmış. ∆ Üç hikâye de temelde birer aşk hikâyesi. Fakat konuları birbirinden son derece farklı. Hangi çiftin yaşadığı aşkı yaşamak isterdim, seçemiyorum. Üç hikâye de kendi içinde güzel. Evet, yukarıda son hikâyeyi daha çok sevdiğimi söylemiştim. Ama bunu söyleme sebebim Sayfa'daki aşk hikâyesini daha çok sevmem değil. Sayfa'yı daha çok seviyorum çünkü içerisinde en yakın arkadaş nasıl olunur, hikâyede bu soruya cevap buluyorsunuz. Kitap zaten içerisinde arkadaşlık ilişkilerini de barındırıyor. Ama Başak ve Sinan'ın dostluğu hem hepsinden değerli ve güzel hem de arkadaş grubunun oluşmasında temel taş. Günümüzde hemcins arkadaşlıklarını sürdürmek bile zor. Ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum. Başak ve Sinan'ın dostluklarını aşklarından önde tutmasına hayran olmamak elde değil. Eminim bana katılmayanlar daha çoktur. Günümüz şartlarında benzer olaylar yaşansa kız erkek fark etmez, sevgilin bensem ben daha önemli olmalıyım, diyecek kişi çoktur. Buradaki önce ben, yanlış anlaşılmasın. Hikâyeyi okuyunca ne demek istediğim daha net anlaşılır. Şimdi yazarsam spoiler içerebilir. İşte barındırdığı arkadaşlıktan dolayı en çok Sayfa'yı sevdim. Evet aşk hikâyeleri de güzel. İnsan benzerlerini yaşamak istiyor. Ama günümüzde arkadaşlıkların sadece iyi vakit geçirme üzerine kurulu, sosyalleşme aracı gibi düşünüldüğü dönemde Sinan ve Başak örnek alınası bir dostluk. Günümüzde böyle bir dostluğa sahip olmak aşk hikâyelerinden daha imkânsız görünüyor. ∆ Kitapta pek çok yere post-it koydum. Bunların bazıları cümleleri, bazılarıysa anlatılanı sevdiğimden. Tabii ikisinin de geçerli olduğu yerler de var. Gelelim kitaba neden tam puan veremediğime. Birazcık puan kırdığım yer hikâyelerin içeriğinde olmasını beklediğim detayların olmamasıyla ilgili. Aşırı romantik biri olduğumu ve bazı beklentilerim olduğunu zannetmeyin. Benim gerekçelerim daha farklı. Şimdi sırasıyla bunları da biraz açıklayayım. ∆ İlk hikâyenin sonunun daha uzun olmasını isterdim. Çünkü bu hikâyede, Safa'nın aşkını pek göremiyoruz. Başlangıcı platonik olan bir hikâye için belki normal. Ama Safa gibi bir karakterin duygularını dolaylı değil doğrudan görmek gerekirdi diye düşünüyorum. İkinci hikâyede ise Cahit'in farkındalığını anlattığı kısımda tercih edilen anlatım tekniği ile ilgili. Bu farkındalığın anlatılışında özetleme tekniği kullanılmış. Bunun yerine anlatma tekniği biraz daha uzun sürecek olsa da daha anlamlı olurdu. Çünkü Cahit'in yaşadıkları en duygu yüklü hikâyeyi içeriyor. Özetleme tekniği bu duyguların yansıtılmasında biraz sönük kalıyor. Sonuncu içinse Nehir Sima'nın arkadaşlık ilişkisini gerçekten anlayıp kıskanmadığını dolaylı bir yoldan değil de doğrudan görmenin işlenilmemesinden kaynaklanıyor. Son hikâyenin aşk-arkadaşlık kısmı bir denge üzerine kurulurken bunun sonucunun da yine bu dengeye daha uygun olmasını bekledim. Ama arkadaşlık kefesi finale doğru aşağıda kaldı. Temelde bir aşk hikâyesi olduğu için mantıksız diyemem. Lakin beklediğim için yazmam gerek diye düşündüm. ∆ Beklentilerimin olmaması kitabı kötü yapmıyor tabii. Bahsettiğim detaylar şahıs kadrosu ansambl olduğu için gerekli. Ama beklentilerim aynı zamanda son derece göreceli. Siz daha farklı düşünebilirsiniz. Kısaca kitap için söylemek istediklerim bu kadar. Aşk, arkadaşlık üzerine kurulu kitapları seviyorsanız bu kitabı da seversiniz. Hiçbir yaş kısıtlaması da yok üstelik. Her ne kadar kısa olmasa da yazımda bir spoiler yok. Okumaktan çekinmeyin. :)
Gençlik Müzik ve Sonsuz Düşler
Gençlik Müzik ve Sonsuz Düşler
Büşra Köprü
Büşra Köprü
Gençlik Müzik ve Sonsuz Düşler
Gençlik Müzik ve Sonsuz DüşlerBüşra Köprü · Ephesus Yayınları · 2022158 okunma
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.