Gönderi

170 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yapı Kredi Yayınlarının yine çok iyi bir işe imza attığını düşünüyorum. Öncelikle Nahit Hanım kimdir? Nahit Fıratlı. 1909 yılında doğmuş, 2002 yılında vefat etmiş, edebiyatın tarihi varsa o tarihe Orhan Veli’nin Sevgilisi olarak geçmiş ancak Can Yücel, Sabahattin Ali, Edip Cansever, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dranas, Orhan Veli Kanık, Ece Ayhan, Turgut Uyar ve Cemal Süreye gibi isimlerle kurduğu yakın dostluk ve aşk ilişkileriyle tanınan bir kişi olduğu, araştırmalarımız sonucu ortaya çıkan kişidir. Ocak 2014’te yani sadece Orhan Veli değil (normalde tam isim olarak hitap ederim böyle sadece ismen hitap sanki askerlik arkadaşımmış gibi oluyor, haddime değil ama elim kolum böyle alışmış bazen kaçırıyorum özür dilerim) Nahit Hanım’ın da vefatından sonra kendisine yazılan mektupların derlenmesiyle bu kitap ortaya çıkmıştır. Çok genç yaşta (1950) vefat eden yazarın adeta gençlik aşkı olan bu kadına yazdığı mektupların 65 sene sonra yayımlanması bile çok özel bana göre. Kaybolup gitmesindense kat be kat iyi. Yazar ise ölmeden evvel bu yazıların yanında hiç yayımlanmamış şiirlerini de hanımefendiye teslim etmiş. Kitabın sonunda ise hanımefendinin, yazara asla ulaşmayan ve el yazısıyla yazdığı görselinin de olduğu, Türkçe çeviri mektubu mevcut. Tabi bunda etkili olan nedir diye merak edilebilir. Ben bunda en etkili olanın, Orhan Veli’nin hanımefendiye âşık olduğu sıralarda Nahit Hanım’ın evli olması gerçeğini önemli bir etken görüyorum. Bu duygusal mektuplarda buna rağmen dikkat çekici detay olaraksa yazarın her şeye rağmen bir karşılık beklediği ama mektuplardaki geri dönmeyen duygunun onu yaraladığı, artan duygusal mesajlar ve içten içe bir isyan düşüncesinden anlaşılıyor. Yani duygusal geri dönüşler olmuyor yoksa mektuplara geri dönüş illa ki olmuştur, neye cevap vererek kaleme alacak bu kadar mektubu yoksa. Bir insanın sevdiği kadından geri dönüş alamamasından ziyade, hep hayalini kurduğu o dönüşü asla alamadan vefat etmesi çok acı. Yani yaşanmadan bilinemez bazı şeyler lakin bu düşünce bile çok üzüyor beni bilemiyorum. Fazla mı duygusalım yoksa? Ne bileyim 36 yaşında vefat ediyorsunuz, şurada 10 sene sonra hayatta olursam yazardan daha büyük olacak yaşım. İlginç geliyor. Parasızlık, yoksulluk, imkansızlıklar göze çarpıyor hep. Mektubumu 27’sinde yazdım ancak parasızlık yüzünden ancak bugün gönderiyorum dediği kısım üzdü beni. Ah be ağabey, parasız erkeği sadece annesi sever üzgünüm. İçime dokundu bu kitap benim. 10 Şubat 1947 tarihli mektup ise içime dokunanlardan. Çaresizliğin temsili adeta. 2 satır bile olmayan bir mektup nasıl bu kadar içimi acıtır. Çok duygusalım demek ki... Ha bu arada, parasız erkeği annesi sever dedik ama burada hakaret olarak algılanmasın bu. Aşk karın doyurmuyor, hele şu şartlarda haksız da saymazsınız beni. Sadece çok seven adamın çaresizliğine üzüldüm. Bir diğer yandan dipnotlardan anladığımız kadarıyla Orhan Veli Kanık, yalan söylüyor olabilir. Nasıl mı? 13 Haziran 1948 tarihli mektuptan örneklendirelim. Böyle birkaç örnek daha var. Bugün pazar, İstanbul’a indim şeklinde başlayan bir mektup. Şevket Rado’nun Mektuplar kitabında ise 35 numaralı sayfada belirtildiğine göre bu tarihlerde Ankara’dadır. Hatta kanıt için Ankara’daki adresi olan Sümer Sokak, No 9, Yenişehir adresi de paylaşılmış. Yani umutsuz bir aşığın yalana başvurması olarak hoş mu göreceğiz yoksa bazı mektuplar sadece palavra mı bu artık bizlere bırakılmış. Bu kısmı aslında eklemeyecektim çok düşündüm ama objektif olmaya karar verdim ve bunu da paylaşayım dedim. Ne okuduğumuzu da bilelim. Çok etkileyici bir eserdi. Hepimize iyi okumalar, huzurlu geceler dilerim..
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,563 okunma
·
201 görüntüleme
Burhan ÖZALP okurunun profil resmi
Birinci Yeni yani Garip Akımı ilk ortaya çıktığında büyük tartışma yarattı. Garip Akımını savunan ve Orhan Veli'ye önemli destek atan zamanın önemli eleştirmeni ve edebiyatçısı Nurullah Ataç'tı... Fakat sonra Orhan Veli ile Nurullah Ataç'ın arası bozuldu... Peki neden küstüler? İşbu bu videoda anlattım: youtu.be/xB2djruMc6A
Sadık Kocak okurunun profil resmi
Birazdan seyrediyorum. :)
Burhan ÖZALP okurunun profil resmi
Birinci Yeni yani Garip Akımı ilk ortaya çıktığında büyük tartışma yarattı. Garip Akımını savunan ve Orhan Veli'ye önemli destek atan zamanın önemli eleştirmeni ve edebiyatçısı Nurullah Ataç'tı... Fakat sonra Orhan Veli ile Nurullah Ataç'ın arası bozuldu... Peki neden küstüler? İşbu bu videoda anlattım: youtu.be/xB2djruMc6A
Burhan ÖZALP okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🤗🙏🙋‍♂️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.