Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

164 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Öncelikle kitabı ayağa düşmeden çok evvel okuduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu ikinci okuyuşum olmasına rağmen aynı hissiyatı tekrar yaşattı bana. Kürk Mantolu Madonna ilk olarak 1940-41 yılları arasında Büyük Hikaye başlığı ile 48 bölüm olarak Hakikat Gazetesinde yayınlanmıştır. Roman içerdiği konular ve yazarının siyasi kimliği nedeni ile yıllarca okunması yasak eserler arasında gösterilmiştir. Son zamanlarda konulan okuma yasağı kaldırılmış ve bu tarihten sonra da eser defalarca basıldığı gibi son yıllarda en çok okunan Türk romanları arasına girmiştir. Romanda, insan, sevgi, aşk ve yalnızlık en fazla kullanılan temalardır. Romana hayat veren karakterler Maria Puder ve Raif Efendi'dir. Başka bir kişi ikisi arasındaki geçen aşk hikâyesini Raif efendinin not aldığı defterden yararlanarak anlatmaktadır. Roman ilk etapta her ne kadar bir aşk hikayesi gibi anlatılsa da, esasında durum böyle değildir, sıradan aşk hikayelerinden biraz farklıdır. Mantık daha ön plandadır. Zira şu sözlerde bu durumu vurgular. "Seni seviyorum... Deli gibi değil gayet aklı başında olarak seviyorum." Bu ön yargının ispatı olarak ,okuduğum vakit içimin burkulmasına sebep olan Sabahattin Ali'nin çocukluk arkadaşı Ali Demirel'in sözleri şu şekildedir . “Annesi sinirli bir kadındı. Sabahattin Ali'den çok, kekeme oğlu Fikret'e (Şenyuva) yakınlık gösterirdi. Arada bir Sabahattin Ali'yi azarlar, hatta döverdi. Bu ayrıcalıklı davranış Sabahattin Ali'yi derinden yaralamıştı. Bundan dolayı, annesinin, hatta kimsenin kendisini sevmediğine ve sevmeyeceğine inanmış, babasına daha bir bağlanmıştı.” buradan da anlaşıldığı üzere Sabahattin Ali sevgi anlamında hiç bir zaman tam bir doyum yaşamamıştır, ve bunu eserlerinde de yansıtmıştır. Kendisine ait cümleler bunu defalarca vurgular. “Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim. “Bunun böyle olmaması lazımdı” diyordum. Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti. Zaten kadınlar pek acayip mahlûklardı. Bütün hatıralarımı toplayarak bir hüküm vermek istediğim zaman, kadınların hiçbir zaman sahiden sevemeyecekleri neticesine varıyordum." Sabahattin Ali'nin bu insanı derinden etkileyen sözlerinden sonra , Nazım Hikmet'in Mayıs 1943’te Bursa Hapishanesi’nden gönderdiği bir mektupla Kürk Mantolu Madonna hakkında yazdıklarını aktarmak isterim. "Kürk Mantolu Madonna, ben bu kitabı hem sevdim, hem kızdım. Evvela niçin kızdığımı söyleyeyim. Kitabın birinci kısmı bir harikadır. Bu kısmın kendi yolunda inkişafı yani bir küçük burjuva ailesinin içyüzünü tahlili öyle bir haşmetle genişlemek istidadında ki, insan buradan ikinci kısma geçerken, elinde olmayarak, yazık olmuş, bu çok orijinal, çok mükemmel başlangıç ve imkân boşuna harcanmış, keşke bu başlangıç harcanmasaydı, diyor. Ben başlangıcı okurken yani Berlin’e kadar olan pasajı, senin benim anladığım manadaki realizmine hayran oldum. Beni dinlersen o başlangıcı almak ve kahramanın ölümünü kısaca tekrarlamak suretiyle o ailenin efradı ve eşhasının hayatları etrafında bir ikinci cilt, ayrı bir roman yapabilirsin, böylelikle de dinlemeye başladığımız harika musiki birdenbire kesilmiş olmaz. Gelelim ikinci kısmına, o kısım, başlı başına bir büyük hikâye olarak güzeldir ve böyle bir tecrübe gerek senin için gerekse Türk edebiyatı için lazımdı. Sen bu tecrübeyi başarıyla yaptın" Keyifli okumalar .
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,3bin okunma
··
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.