Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 29 hours
Herkese merhaba. Bugün sizlere beni umduğumdan daha çok duygu fırtınasına sokan Mavi Kıyılar kitabının yorumu ile geldİm. Hikayemiz 1970'li yılların İstanbul'unda geçiyor. Ülkemizin sağ-sol çizgisi ile birbirinden ayrıldığı, düşünmenin, inanmanın, hissetmenin bile kısıtlandığı yıllar. Bu dönemin sanat tarihi öğrencisi Sahra kitabımızın baş karakteri. Hassas ama çok zeki bir kız. Her gün bir olayın patlak verdiği dönemde okulu, arkadaşları ve ailesi çemberinde kurallar dahilinde yaşıyor. Uzun zamandır anlamlandıramadığı ama iliklerine işleyen rüyalarla boğuşmakta. Deyim yerindeyse de onlarla yaşamakta. Okulunu birincilikle bitireceği günler yaklaşırken kuzeni ve en yakın arkadaşı şıpsevdi Feray ağzı kulaklarında bir havadisle kızımızın yanına geliyor. Hocalarının edinmelerini istediği kitabı almaya gittiği sahaf dükkanında karşılaşıp ondan beklenen hızla hayran kaldığı çocuktan bahsediyor Sahra'ya. Kızımızı hem onun kitabını da almak hem de çocuğu göstermek bahanesiyle sahafa götürüyor. Ve Sahra o anda beyninden vuruluyor. Çok uzun zamandır rüyalarını süsleyen, kalbinde Allah'tan hep dilediği kavurucu aşkın kök salmasına sebep olan fakat gerçekte var olmadığını düşündüğü genç adam, kanlı canlı karşısında duruyor... Öyle bir şey benim başıma gelse şak diye düşer bayılırım diyorsanız Sahra tam da beklediğiniz performansı gösteriyor dostlar. Zaten olaylar da bundan sonra başlıyor. Zira kızımızın işi hayli zor. Gecelerce rüyalarında misafir ettiği adam ona karşı öyle kayıtsız ve yabancı ki, Sahra'nın mücadele etmekten başka şansı kalmıyor. Tabii bir yanda da kuzeni var. Gözünü açtı açalı kardeşim dediği, hiçbir şeyini gizlemediği. Düşlerinin aşkının Yavuz olduğunu söylese ne olur ki?... Yavuz, okuduğum en naif, en efendi karakterlerden biriydi. Ailesi, büyükleri ve Sahra'ya karşı tutumu içimi ısıttı resmen. Yavuz'un kaçışları, Sahra'nın hislerini kovalayışları da yazümü güldürdü. Cesurdu Sahra. Belki de kendisinden beklemeyeceği kadar gözü karaydı. Gayet aklı başında değil de deli gibi sevmeyi dilemişti ya duası tutmuştu belki de... Kitabın sonu neler getirecek derken geldiği nokta beni bitirdi resmen. Yazarın yalın dili, konunun gerçekçi ve sıcaklığı, aşkın güzelliği ve sonunda olanlar gözlerimden yaşlar akmasına sebep oldu. Hatta daha önce okumuş olan arkadaşlarla kitabı konuşurken yarım bırakmayı bile düşündüm. Çünkü bir yerden sonra boğazınıza bir dÜğüm, kalbinize pençe gibi bir el dolanıyor. Ama yapamıyorsunuz. Okuyorsunuz kitabı. Çünkü okutuyor. Ve sonunda iyi ki diyorsunuz. İyi ki okumuşum. Çokca karşıma çıkan eski türkçe kelimeleri, her biri yerli yerinde ve sevilesi (biri hariç) karakterleri, sımsıcak aşkı, kurguya eklenen tasavvufi kesitleri ile kusursuz bir kitaptı okuduğum. Güldüm, hıçkıra hıçkıra ağladım, çok sinirlendim ama her sayfasında okuduğum için mutlu oldum. Herkese kesinlikle tavsiye ederim. Lütfen okuyun.
Mavi Kıyılar
Mavi KıyılarEsra Uzun · Otantik Kitap · 202172 okunma
··
151 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.