Gönderi

116 syf.
·
Not rated
Safdil namı diğer dilimiz hali ile saf oğlan incelemesidir. Yazarın kitaplarına başlamadan önce öncelikle onun fikirsel dünyasıyla tanışmak, onun felsefesiyle tanışmak onu ve eserlerini daha yakından kavramak için çok daha etkili olacaktır kanaatindeyim. 21 Kasım 1694 tarihinde Paris’te dünyaya gelen Voltaire, din ve ifade özgürlüklerinin yanı sıra insan hakları konusundaki düşünceleri ve felsefi yazıları ile ünlenmiş. Fransız Devrimi ve Aydınlanma hareketine de büyük katkıları olmuş.Eserlerinde Kilise dogmalarını ve döneminin Fransız müesseselerini yoğun olarak hicvetmiş.Zamanın en etkili isimlerinden biri olarak tanınmış, hatta Fransız devrimine de fikirsel olarak ön ayak olduğu söyleniyor.O, zamanının toplumsal, dini, politik ve kültürel koşullarını radikal bir biçimde eleştirmiş, bir tür ampirik felsefe yardımıyla gerçekleşecek reformların başlaması için sergilediği büyük çabayla, Aydınlanmanın babası olarak görülmüş Temelde düşünce ve ifade özgürlüğüyle özdeşleştirdiği politik özgürlüğün yılmaz bir savunucusu olmuş. Sekiz yıl boyunca sanat eğitiminin başladığı College Louis-le-Grand’da okumuş, aldığı eğitim ile ilgili pek olumlu yorumlarda bulunmamış.Eğitim gördüğü okulda “Latince ve aptallıklar” dışında bir şey öğrenmediğini iddia etmiş. Mezun olduktan sonra edebiyat alanında kariyer yapmaya başlayan Voltaire’in babası onun hukuk eğitimi almasını istiyormuş.Sadece okul hayatıyla yetinip, kendisini bilginin engin havuzuna atmayanları da şu sözlerle tanımlamış. "Okulda okuduklarıyla yetinenler, yalnız çocuk bakıcısıyla konuşabilen çocuklara benzer.” Bu nedenle Voltaire, bir avukatın yanında asistan olarak çalışıyormuş gibi gözüküp zamanının büyük çoğunluğunu hicivsel şiirler yazmaya adamış. Bunu öğrenen babası Voltaire’ı hukuk okumaya göndermiş ancak o yine de yazmayı sürdürmüş. Sivri dili ile aristokratik ailelerin beğenisini toplayan Voltaire, Kral XV. Louis’nin naibi, Orleans Dükü II. Philippe’i konu alan bir yazısı nedeniyle Bastille’de hapsedilmiş. Oradayken çıkış yaptığı piyesi “Oedipe”yi kaleme almıştır. “Oedipe”nin başarısı Voltaire’in ismini duyurmasında etkili olmuş. Volteire’in sivri dilliliği ve hazır cevaplılığı yüzünden başı sıkça belaya girmiş.Genç bir asilzadeyi gücendiren sözleri, mahkeme dahi olmadan sürgün edilmesine sebep olmuş. İngiltere’ye sürülmesi onun düşünsel durum ve düşüncelerini de büyük oranda etkilemiş. İngiliz monarşisinden ve ülkenin din ve ifade özgürlüğüne verdiği değerden etkilenen genç yazar, Shakespeare gibi ülkenin önde gelen yazar ve düşünürlerinden de etkilenmiş.Üç yıllık sürgün hayatından sonra Paris’e dönen Voltaire, fikirlerini İngiliz hükümetini konu alan kurgusal bir metinde toplayarak bastırmış. "Kendi kendini değiştirmenin ne kadar güç olduğunu düşünürsen; başkalarını değiştirmeye çalışmada şansının ne kadar az olduğunu anlarsın.” Bütün dünya düzenine etki eden bir devrime fikir babalığı yapmış dev bir ismin eserlerini üstün körü okumak onun şahsi yaşamına bir hakaret olacağından öncelikle yazarı tanıma ve tanıtma yoluna gittim çünkü onun felsefesinde tek teselli kitaplar bunu da Safdil kitabındaki şu alıntıyla belirtmiş: "Tek tesellim kendim ve kitaplar." Sf 44 Dönem mezhep çatışmalarını çok iyi işleyen eserlerden biridir Safdil. Saf düşünceli olduğundan dolayı kabilesi ona Safdil adını vermiştir. Nitekim bazı tertibi olmayan davranışları farkeden Başrahip Kerkabon bu boş beyni doldurma amacına girişir, bilgi dolu kitapları ve Hıristiyanlığı öğretir… Minnet dolu duyguları küçük bir resim hediye ederek göstermek isteyen Safdil Başrahip ile kızkardeşi Kerkabon bu resimle Safdil’in kayıp kardeşlerinin çocuğu olduğunu öğrenirler. Yeğenlerine kavuşan Başrahip ile kızkardeşi tam anlamıyla hıristiyan olması için vaftiz töreni düzenlenir, bununla yeni isimde verilecektir… Vaftiz anneliği ise güzeller güzeli Matmazel de Saint – Yves üstlenecektir ama buna sonradan acı dolu bir şekilde pişman olacaktır… Safdil Başrahibin öğretmeye çalıştığı bilgiler ile vaftiz töreninde yapılan bölümlerin tutarsızlığından çatışmalar ve sorgulamalar yaşarken, Matmazel Yves’i görmesi ve hoşlanıp evlenmek istemesi, inanışlarına göre vaftiz anne ile evlenme yasak olduğu için olumsuz sonuç aldığında ağır isyan ve hırçınlıklara dönüşür… Bu hırçınlıklar Matmazel’i manastır yaşamına mahkum ettirir… Tabii buna sebebin oğlu ile evlenmesini isteyen yargıç’ın etkisi de vardır… İngilizlerin hoşgörüsünü gören Safdil, artık memleketi bildiği bu topraklar için onlarla çatışmaya da girmiştir… Bu başarıyı önemli bir mevki ile ödüllendirilmesini düşünen topluluk kral karşısına çıkmasını teklif eder, olaylar bununla başla. Safdil’in yolculuğu ve düşünceleri sebebi ile ansızın ödül beklediği topraklarda hapse girer… Burda da Jansenist rahip ile karşılaşır ve yazarın yapmak istediği toplumsal, siyasi, kültürel eleştirileri de Jansenist Rahibin eğittiği Safdil sözlerinde görmemiz mümkündür… Kitap okumak ruhu besler, aydın bir dost ise teselli eder.Sf 51 O aradığı teselliyi kitap boyu Jansenist rahipte bulmuş, ruhunu da kitaplarla beslemistir bambaska biri olmustur.Zihni bomboş arı bir zihne sahip olduğu için de çok kisa surede kendisine istedigi şekli vermiştir ve hapisteki hocası olan rahip Jansenist onun gelişimini şu sözlerle tasdiklemistir: "Kendimi eğitmek icin elli yıl harcadım.Fakat korkarım ki bu yari vahşi çocuğun dogal olarak sahip olduğu sağduyuya erişmeyi başaramadim." Sf 54 İçinde bolca sistem eleştirisi barındırırken kendisinin haksız yere mahkum edildiğıni şu sözlerle dile getirmiştir. Bu ülkede kanun diye bir sey yok ! Burada insanlari dinlemeden mahkum ediyorlar.Bu eseri büyuk küçük herkese tavsiye etmekle beraber incelemeyi şu sözlerle noktalıyorum: "Güçlü ruhlarin hisleri sevdikleri zaman başkalarindan daha şiddetli i olur." Keyifli okumalar.
Safdil
SafdilVoltaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020617 okunma
·
914 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.