Gönderi

192 syf.
8/10 puan verdi
Baudrillard’ın daha önceden “Simülakrlar ve Simülasyon” kitabını okumamış olsaydım, bu kitapta soracağım tek soru şu olurdu: “Bu adamın derdi ne?” Evet bu adamın derdini önce “Simülakrlar ve Simülasyon” adlı eserini okuyunca çok daha net anlıyoruz. Gerçeklik, hakikat ve bizim artık gerçeklik sandığımız simülakrlar. Bu eserinde de yine derdi “gerçeklik” kavramı. Eser isim olarak polisiye bir romanı andırıyor ama tabii ki bir roman değil. Bize cinayet ile anlatmak istediği şey, gerçekliğin ölümü. Ama bu cinayet kusursuz değil. Çünkü kusursuz olsaydı, bizler zaten cinayeti bilemeyecektik. Het şeye rağmen dış görünüşler olduğu için bu cinayet ona göre kusursuz değil. Peki katil kim? İşte o kısım belli değil. Cinayet neden işlendi? Sebep de belli değildir. Aslında kitap boyunca teknolojiyle, reklamlarla, modern çağla yavaş yavaş yitirdiğimiz bir gerçeklik var ama yine de Baudrillard tüm bu sebepleri ucu açık bırakmıştır. Dünyanın bir gerçekliği olmadığını, yanılsamadan ibaret olduğunu düşünür. Dünyanın kusursuzluğuna da karşı çıkar. Dünya kusursuz olacaksa eğer onu yeniden üretmek gerektiğini savunur. Çünkü yaratılış her zaman bir parça kusurludur. Ama sanal yaratımda kusur olursa bile düzeltilebilir. Örneğin tasarladığımız bir makine de kusur bulursak, onu yeni baştan tasarlarız. Makinelerin seçim hakkı veya özgürlüğü yoktur. Verileri girdiğinizde sonuç her zaman kesindir. Bu yüzden ona göre insan da kusurludur. Çünkü bizler seçim özgürlüğüne sahibizdir. Yine bu eserinde de teknolojinin geldiği son nokta ile gerçeklik kavramını yitirdiğimizi söyler. Teknoloji yüzünden artık özne nesneyi değil, nesne özneyi kullanır duruma gelmiştir. Böylece de öznenin eleştirel özelliği yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Bu çağ sanal gerçeklik ile siliniyor. Bizler ise giden gerçekliğin yerini hiçbir zaman dolduramayacağız. Bu yüzden Baudrillard bize çözüm sunmaz. Cinayet, gerçekliğin yitirilmesidir fakat katil belli değildir. Herkese iyi okumalar
Kusursuz Cinayet
Kusursuz CinayetJean Baudrillard · Ayrıntı Yayınları · 2012134 okunma
··
309 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.