Gönderi

189 syf.
·
Not rated
Merhaba, Jessica Williys Akıl hastanesinde çalışmaktadır. Jerry Sanhurst adında bir nişanlısı vardır. Jessica'nın korkularını ve düşüncelerini çok iyi gözlemleyebildim. Daha iyi kavramama sebep olan durum ise paranormal olaylara ilgi duymam ve sürekli kapalı kapıların ardında bir şeylerin olduğunu sanıyor olmam. Gözlerimi her kapattığımda hayal gücüm sayesinde kendimi istemsizce korkutmalarım. Yazar bir yerde: "Hayal güçleri insanlara soğukkanlılıklarını kaybettiriyordu" diyor. Giderek daha da ürkek bir insana dönüşüyorsunuz. Bu kitabı yurtta yalnız başıma kaldığım bir dönemde okuyor olmam ne kadar sağlıklı bilinmez... Jessica'nın bir korkusu vardı. Bu korkunun sebebi Akıl hastanesin'de deli gömleği giymiş bir doktordu. Aynı zamanda ürkütücü bir hasta olan John Gloag'un ta kendisiydi. Onun ürkütücü bir planı vardı ve daha sonra uygulamaya koyulacaktı. Ölümden korkuyor ve sonsuza kadar yaşamak istiyordu. Hatta "İnsan kaderin gereği olarak gelecekte sınırlı olduğundan, ölümsüzlüğün sırrı ancak geçmişe dönmekte bulunur. Gerekli olan, geçmiş zamanın herhangi bir anına dönerek o andan itibaren yaşamaya başlamak ve ölüm yeniden yaklaştığında yine geçmişe dönmektir" diyor. Deneyler yaparak insanları kurban ediyor ve birçok insanın hayatını karartıyordu. Bir tarafta aşık bir delikanlı adam diğer tarafta kafayı sıyırmış deli bir katil. İkisi arasına sıkışmış Jessica da gerçek bir kurbandı, yaşayan bir ölü. Kitap bi yere kadar oldukça akıcıydı ve merak uyandırıcıydı ama bi yerde heyecanım kesildi ve durağanlaştım. Sonu beni tatmin etmedi gibi sanki hâlâ emin değilim. Devamı da olabilirmiş gibi geldiğinden belki de. Okumak isteyenler okuyabilir.
Sus
SusSara Becker · Kalipso Yayınları · 2012346 okunma
·
765 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.