Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Esasen bu kitabı yanlışlıkla aldım. Bir arkadaşım aynı yazarın başka bir kitabını önermişti. Geçenlerde oldukça eski bir kitapçıya gittim, ama kitabın adını hatırlayamadım. "Marguerite Duras, aşk hakkında, zaman bildiriyordu bir de sanki adı." dedim. Yardımcı olan kişi beni nedense komik buldu, biraz sohbet ettik sonra da bana bu kitabı verdi. Hiç de sorgulamadım, alıp çıktım. Nihayetinde yine tuhaf bir yanlış beni çok güzel bir doğruya çıkardı. Aşk kitaplarından oldum olası pek hoşlanamadım. Nedense aşk hakkında kimse yeterince iyi yazamazmış gibi bir his vardı içimde ya da en azından ben kendime yer bulamazmışım gibi. Özellikle gençler üzerine odaklanan ve bir hızlı tüketim aracı haline gelen vampir, doğa üstü yaratıkların olduğu fantastik aşk içerikli kitaplardan sonra (ki çoğunu zamanında ben de okudum). Bir de kokulu, parfümlü olanlar vardı, hiç hoşuma gitmezlerdi. Bu konuda düşüncemi ilk kıran Kürk Mantolu Madonna oldu. İnanılmaz eski bir basımını okumuştum, hala da saklıyorum. O kadar sevmiştim ki... Üstüne başka da okumadım sanırım. Hayır, bir de Kardeşimin Hikayesi vardı evet. Onu da yine bir arkadaşımın tavsiyesiyle okuyup çok beğenmiştim. Başka okuduysam da hatırımda kalmamış. Bu yıla kadar da tekrar aşk kitabı aramadım, ihtiyaç duymadım (animelerin bu konuda çok etkisi olmuştur). Son zamanlarda fikrim değişti, bir ihtiyaç olarak da yaklaşmıyorum, sadece bir merak bendeki. İşte tam bu evrede Bir Kış Günü Öğleden Sonra elime geçti ve bu kısa kitap beni şaşkınlık içinde bıraktı. Konusuna tam olarak aşk diyemem, içerdiği kesin ama bütün olarak çok daha fazlasıydı. O "çok daha fazlası"nda beni yakaladı, içine çekti. Bazen karakterlerin hareketlerinde kendimi buldum bazense ben yazsam ben de tam olarak böyle yazardım dedim. Sanırım hayatımın çok doğru bir anında karşılaştım bu kitapla. Hiç anlaşılamamış bir kadının hikayesinde anlam buldum. Öncelikle Duras'ın yazış tarzından bahsetmek istiyorum. Kitap çeviri elbette, o nedenle çevirmenin de bunda etkisi olduğunun farkındayım. Ancak kurduğu cümleler çoğu zaman bana kendime dair bir şeyler hatırlattı, yakın hissettirdi. Noktalama işaretlerini kullanım tarzı, karakterlerin konuşma şekli... Özellikle bir yerde "Hoş,..." şeklinde cümleye başladığını görünce resmen mutlu oldum. Bu şekilde kullanan pek çok yazar vardır belki ben fark etmemişimdir, bilemeyeceğim ama yine de kendisi cümlelerine bu şekilde başlamayı seven biri olarak hoşuma gitmişti. Ayrıca yine kendi hayatımda çok kullandığım "bakmak ama görmemek" kalıbına sıkça rastlamak güzeldi. Hayatımdan geçip giden beyefendilerin neredeyse hepsi için söylerim bunu. Hepsi bana bakmıştır, gözlerimin içine bazen, hatta belki derin derin. Ancak hiçbiri derinlerimdeki beni yakalayıp esas beni görebilmelerine yeterli olmamıştır. Nerden mi anlıyorum? Çünkü hiçbir zaman anlaşıldığımı hissetmedim ben. Neyse. Kitabın başında hikayeye giriş yaptığımız iki kişi aslında asıl konu değil. Başrol gibi dursalar da okuyucu için bir hazırlık süreciler biraz. Ki onların aralarındaki diyaloglar ve sahip oldukları bir parça sevgi, bir parça sevgisizlik, bir parça bilinmezlik... gibi sayabileceğim parçalardan oluşan ilişkileri bile çok şey anlatıyor. Sevmenin içinde her zaman biraz da sevmemenin olduğunu fark ettiriyorlar bize. Bunların birbirini kovaladığını ama güçlü ve baskın çıkan bir taraf olduğunu, bilmezlikten gelinse de inkar edilemeyecek gerçeklerin insanları birbirine bağladığını ya da birbirinden ayırdığını gösteriyorlar. "Yazdığım zaman, sizi sevmekten kurtuluyorum." Sevdiğim bir cümleydi. Çünkü öyle oluyor gerçekten. "Yazarlıkta bu da var biraz, insanı kör eden bir aydınlık." Sanki tüm o bilinmezlikten doğan beyaz bir körlükmüşçesine. :) Gelelim asıl konu, en azından beni asıl etkileyen yere. Kaptan ve karısının ilişkisi. Bu sefer de uykum geldi, yine sonra devam edeceğim :)
Bir Kış Günü Öğleden Sonra
Bir Kış Günü Öğleden SonraMarguerite Duras · Can Yayınları · 2000140 okunma
·
132 görüntüleme
batu okurunun profil resmi
Yakalandın.. “Bir yaz akşamı on buçukta” asıl önerimdi. Bu da oldukça güzel tabi
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.