Gönderi

114 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Çağdaş Dünya edebiyatının en önemli şairlerinde biri olan Yannis Ritsos, 1909'da Monemvasia, Yunanistan'da doğdu. 1927-1931 yılları arasında verem yüzünden sanatoryumda yattı. 1931'de komünist gruplara katılıp, ilk şiirlerini bu doğrultuda yazdı. 1934'te ilk şiir kitabı olan Traktör'ü, ardından Piramitler adlı kitabını yayımladı. 1936'da Selanik'te bir grevde öldürülen genç bir işçiye yazdığı "Ağıt" adlı şiiriyle adı büyük kitleler tarafından duyuldu. Ayışığı Sonati adli kitabıyla 1956'da Ulusal Şiir Ödülü'nü aldı. 1967'de siyasi görüşleri yüzünden Yaros ve Leros adalarına sürgün edildi. 1977'de Lenin Uluslararası Barış Ödülü'nü alan şair, Nazım Hikmet'in şiirleri de dahil birçok şiir çevirisi yaptı. Yannis Ritsos 1990'da Atina'da vefat etti. Sürgün Günlükleri, Yannis Ritsos'un Iç Savaş'tan sonra toplumcu siyasal görüşleri yüzünden gönderildiği Limnos Adası'nda Kondopuli Kampı'nda başlayan bu yazma serüveni, 1949'da aktarıldığı Makronisos Kampı'nda devam etmiş. Eser, kamp sürecinde şairin gözlemlediği hayat koşulları, zorluklar ve yaşadığı hayatın bir kaydı olması adına şiir halinde dizelere dökülüyor. Yani üç bölümden oluşan Sürgün Günlükleri esasında Kondopuli Kampı'nı bizlere aktarıyor. Ritsos, varlıklı bir ailenin çocuğu lakin anne ve abisini verem sebebiyle kaybetmesi, akabinde kendisininde vereme yakalanması, babası ve kızkardeşinin akıl hastanesine yatmasına dayanan zorlu bir yaşam süreceği başlıyor. Ardından da toplumcu siyasal görüşleri sebebiyle sürüldüğü kamp hayatı. Bazı hayatlar sanıldığı kadar kolay yaşanmıyor. Her bir dize de yaşanan çaresizlik, adaletsizlik, vahşet ve umutsuzluk iliklerime kadar işledi. Dizelerde sık sık geçen "dikenli teller" vurgusunun yanı sıra, ölümlere de dikkat çekiyor şair. Dünya ile tek bağının yakınlarından gelen mektuplar olduğunu ve kamp yönetiminin sansürünü düşünürsek, Ritsos'un sığındığı güzel şey işte bu şiirler olmuş. Bunları da sigara paketlerinin üzerine yazıp, şişelerin içine koyup toprağa gömüyormuş... O yüzden bu şiirlerin değeri okurken benim gözümde bir kat daha artti. Dört duvar arasında, tel örgülerin özgürlük sınırını perdelediği bir ortam da yaşamak hayal etmesi dahi zor. Ritsos'un kendisini kaybetmemek için, yaşadıklarını belki de gün olur birilerine ulaşır diye umut ederek kayıt edercesine şiir yoluyla aktarması da beni çok etkiledi. Esere yalnızca şiir kitabı olarak bakan yanılır, bu kitap Ritsos'un kamp yaşantısında ki bir kesit. Ve bu kesit 1948 ila 1950 yılları arasını, koskoca iki yılını barındırıyor. Eğer siz de Yannis Ritsos'un kalemini merak ediyorsanız bu kitabı öneririm. Şiirle ve sevgiyle kalın.
Sürgün Günlükleri
Sürgün GünlükleriYannis Ritsos · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021230 okunma
·
405 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.