Gönderi

544 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Nam-ı değer Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin’in dillere destan romanı. Atatürk’ün en sevdiği kitaplardan birisi olan Çalıkuşu. Fakat beni okumaya iten annemdi. Sürekli okuyan bir kadın olmamasına rağmen, seveceğini düşünerek ona hediye olarak Çalıkuşu romanını almak istedim. Belki de okumaya teşvik eder diye düşünmüştüm. Hani hep derler ya zamanım yok diye, bir şey ilgilerini çektiklerinde nasıl da zaman ayırabildiklerini gördüm. Çünkü annem zaman yaratıp, kitabı elinden bırakmamaya başlamıştı. 1 hafta gibi bir sürede kitabı bitirdi ve aklına gelen her an kitabı övmeye başladı. Sürekli benim de okumamı istiyordu. Fakat romantik, aşk konulu kitapları sevmediğim için elim gitmiyordu. Ödev vesilesi ile el atayım dedim ve iyi ki de demişim. Öncelikle dizisinde ki senaryoyu bir kenara bırakmanızı rica edeceğim. Eğer siz de bir aşk kitabı olduğunu düşünüyorsanız, romanın Feride ve Kamran arasında geçen aşktan ibaret olduğunu düşünüyorsanız bunları da bir kenara bırakın. Bu roman her şeye rağmen, çağındaki tüm dogmalara rağmen ayakları üstünde duran bir Anadolu kadınının hikayesi, Feride. Eğer Çalıkuşu'nu tek bir kelime ile anlatacak olsaydım bu kelime kesinlikle "naif" olurdu. Sanki okurken kitabı incitmek istemedim, Feride ile hüzünlendim, Feride ile çocuklaştım, yüreğim Feride ile bir attı. Türk edebiyatının en önemli romanlarından olduğu malumumuz; okumayı sevsin sevmesin, yaşı kaç olursa olsun isteyen herkesin çok rahat bitireceği, daha doğrusu bitirmek istemeyeceği eşsiz bir eser. Feride… Önce annesini kaybeden sonra babasından ayrılmak zorunda kalan ardından gönlü bir ateşe düşen nam-ı değer çalıkuşu… Feride küçük yaşta annesini kaybeder ardından asker olan babasıyla diyar diyar gezemeyeceği için İstanbul’a teyzelerinin yanına yerleşir. Sonrasında ise gönlünü kuzeni Kamran’a kaptırır. Kaptırmak dersek az gelir aslında. Onun için yanıp tutuşur. Kamran’ın da gönlü ona düşünce evlilik hazırlıklarına başlanır. Düğün öncesindeki gece olanlar olur… Kamran, Feride ile nişanlı iken bir hata eder, onu aldatır. Düğün öncesi bunu öğrenen Feride kimseye bir şey söylemeden valizini alıp bilmediği bir yola koyulur. Yol ki öyle zor, öyle çetin… Aslında zor olan yol değil de insanlar. İnsanlar öyle kötü, öyle acımasız ki… Feride’yi o güzel, hayat dolu Çalıkuşunu yaşamdan soğutup köyden köye kasabadan şehirlere sürüklediler. Çalıkuşu ise her şeye rağmen dimdik. Acısı kalbinde, sevdiği, ölesiye beklediği adamın evlendiğini duymuş; üstelik evlatlığını bile kaybetmiş olmasına rağmen her şeye göğüs gelip her defasında yeniden başlıyor hayata. Ama kötüler bitmez tıpkı iyilerin bitmeyeceği gibi. En son çalıkuşu için öyle bir dedikodu çıkardılar öyle bir leke sürdüler ki alnına Feride şu hayatta tutunacak son dalı olan öğretmenliği bile bırakmak zorunda kaldı. Baba yerine koyduğu adama nikahlandı. Ama hayatın oyunları biter mi? Asla. Evlendiği kişi öldü. Ölmeden önce Feride’nin acısını artık biliyor, evlenmeden önce yazdığı günlükten acısını tahmin edebiliyordu. Bu yüzden hayata veda etmeden Feride’ye bir söz verdirdi. Ailesiyle barışacaktı ve ona vereceği kutuyu Kamran’a verecekti. Feride bu vasiyeti yerine getirdi. Tekirdağ’a teyzesinin yanına döndü. Kamran ise Feride’yi aldattığı kadınla evlenmiş, ondan bir çocuğu olmuş kısa bir zaman içinde ise kanserden eşini kaybetmiş. Feride’nin acısı sebebiyle o da yıllar önce Feride evlenme teklifi ettiği Tekirdağ’a gelince tüm yaralar yeniden deşilir. Feride kocasının öldüğünü söylemeden aylarca orada kalır, döneceğini gecesi teyzesinin kızına her şeyi anlatır. Gemiye bindikten sonra ölen kocasının Kamran için hazırladığı zarfı vermesini ister. Bu sefer bir şeylere geç kalmak istemeyen kuzeni Kamran’a geceden zarfı verir. Meğer ölen kocası Kamran’a bir mektup yazmış Feride’nin onu ne kadar sevdiğini anlatmış kanıt olarak da günlüğünü göndermiş. Bir daha bu fırsatı kaçırmayın istemeyen Kamran sabah erkenden imama gider ve nikahlarını kıydırır. Eee Çalıkuşu’nun dediği gibi: Ayın on beşi karanlıksa on beşi aydınlıktır. Hep kötü gidecek değil ya :) Size çok çok kısa, yüzeysel bir özet yaptım. Oysaki Feride’nin, neşesiyle, yerinde duramaz halleriyle aldığı o Çalıkuşu adıyla onun hikayesi çok derin, hatta çok iç acıtıcı. Hatta öyle üzücü ki benim gibi duygusallar yanında mendilleriyle okusunlar :)
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,8bin okunma
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.