Gönderi

192 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Şahmeran'ın hikayesini mutlaka duymuşsunuzdur. Oduncu arkadaşlarıyla beraber altın dolu bir kuyu bulan Camsab (veya Cemșab), kuyuda bırakılır ve böylelikle yılanların şahı, yarısı yılan yarısı insan olan Şahmeran'ın saklandığı yeri bulur. Şahmeran insanlara güvenmediği için Camsab'ı tekrar insanların yanına göndermek istemez. Fakat Cemsab'ın ısrarları ve orada bulunmasının verdiği mutsuzluk üzerine dostuna daha fazla karşı koyamaz ve bir şartla onu ailesinin yanına göndermeye ikna olur; dünyaya dönünce asla hamama gitmeyecektir. Camsab bunu kabul eder ve tekrar insanların arasına karışır. Aradan biraz zaman geçince ülkenin kralı bir hastalığa yakalanır ve çare bulunamaz. Veziri ise ancak Şahmeran'ın öldürülüp etini krala yedirmenin tek çare olduğunu söyler. Şahmeranla karşılaşan kişilerin derileri zamanla pul pul olduğu için onu bulmanın tek yolu insanların derilerine bakmaktan geçiyordu ve bunun için tüm halkı hamamlarda toplamaya başlarlar. Camsab her ne kadar kaçsa da sonunda fark edilir ve canıyla tehdit edildiği için Şahmeran'ın yerini söylemek zorunda kalır. Şahmeran kralın askerleri baskın yaptığında, emrindeki tüm yılanları insanların üzerine salabileceği halde teslim olmayı yeğler, çünkü Camsab'ı çok seviyordur ve onun da zarar görmesini istemez. Bile bile ölüme giden Şahmeran son bir kere Cemsabla konuşmak ister. Ona vücudundan kesilen belli bir kısmın krala, bir kısmının vezire verilmesini bir kısmının kaynatılıp kendisinin içmesini söyler. Şahmeran'ın dediği yapılır; kral iyileşir, vezir Şahmeran'ın etini yedikten sonra ölür ve Camsab ise içtiği suyla şifa konusunda usta bir isme dönüşür ve rivayetlere göre Lokman Hekim olur. Tüm bunların geçtiği yer ise Mersin'in Tarsus ilçesidir. Hatta ilçede Şahmeran'ın öldürüldüğü iddia edilen bir hamam dahi var. Hikayenin farklı yerlerde farklı farklı anlatımları var ama benim okuduğum kitapta böyleydi. Daha doğrusu kitapta sonu getirilmemiş. Şahmeran'ın Camsab'ı insanların arasına gönderdiği yerde kitap bitti. İkinci kitapta devam edeceğini falan düşündüm ama maalesef ikinci kitap da yok. Yarım kalmış gibi olmuş ve bu kısmını beğenmedim. Kitabı Osmanlıca okumak ise ayrıca güzeldi. Ama eski Türkçeyle yazıldığı için Latin alfabesiyle okumak bile yeterince zordu. Bir sayfa tamamen Osmanlıca yazılmış, diğer sayfanız yarısı bu Osmanlıca metnin direkt Latin harfleri ile yazılmasıyla, diğer yarısı ise günümüz Türkçesiyle doldurulmuş. Ben daha çok günümüz Türkçesiyle yazılmış kısmı okuyabildim. Ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. Beyan Yayınları'na teşekkür etmek gerekiyor bu güzel seri için. Ama yine de Osmanlıca konusunda yeterince ilerlemediğinizi düşünüyorsanız tavsiye edeceğim bir kitap değil çünkü çok fazla eski kelime var. Herkese iyi okumalar..
Şahmeran Hikayesi
Şahmeran HikayesiKolektif · Beyan Yayınları · 201733 okunma
··
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.