Gönderi

Hiiç öylesine
Mayıs ayının başındayız henüz. Kendimi içinde 2022 geçen festivallere, albüm listelerine, konserlere bakarken bulduğum bir dönemdeyim. Hiç vaktim olmadığı halde. :) Babylon Soundgarden 2022: İstanbul’da yaşayanların 8-9 yıldır Babylon Soundgarden festivaliyle ilgili anlatacağı muhakkak bir güzel anısı vardır. Bundan önce Parkorman, Aya Yorgi plajı, Kilyos gibi kumsal ve ormanlık alanlara yerleşen festivalin yeni adresi şehrin merkezi sayılabilecek bomontiada. Bu sene 28-29 Mayıs’ta gerçekleşecek festivalin programında Weval, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Gaye Su Akyol, Hey! Douglas falan filan.. Ama nihayet beklenen geldi diyebilmem için; Parkorman’da gerçekleşecek Nick Cave & The Bad Seeds konseri de bunun bir işareti, konsere neredeyse 3 ay kaldı. O gün gelecek göreceğim. Tıpkı özlemle beklenen başka günler gibi. Şimdiki benliğimde ne var peki? Kulağım Warren Ellis’le yarattıkları CARNAGE albümünde ve zihnim aylar önce not defterime sızan aşağıdaki sözlerde. •Sen zaman içinde akan özerk bir varlıksın, sadece sonsuz şimdiye demirlemişsin. Artık var olmayan bir geçmişe dönmeye veya sonsuza dek ulaşamayacağımız bir geleceği yakalamaya çalışmamalıyız, bunun yerine kendi iç eksenlerimiz boyunca şimdiki benliğimizin daha anlamlı bir parçasına seyahat etmeliyiz.• Şöyle diyebiliriz; “bilmem kime gücendin hadi gel anlat bana…” :) Ama insanın morali sadece tatlı gerçeklerle düzelmiyor, biraz da etrafta olan bitenden uzaklaşmak, başka şeyler düşünmek gerekebiliyor. Konu hakkındaki fikirlerini almak için elimizi uzattığımız insanları öznenin ta kendisi hâline getiriyoruz ve hikâyenin bugünkü uzantısını gözler önüne seriyoruz. Çok katmanlı, bir yandan doyasıya eğlendirip güzel müzikler dinlerken bir yandan içine büyük bir hüzün yumağı yerleştirecek bir karmaşık düzen bu. Belki de zaman, nasıl değdiği yaraları iyileştiriyorsa geçmişte yaşananlara da yeterince değince anıları da iyileştiriyor diye. Şimdilileri herkesten, canlı-cansız tüm varlıklardan ilham almaya çalışıyorum. Farklı fikirlere kulak kabartıyorum, yeniliklere ve tecrübelere açık olmaya gayret ediyorum, korkularım ve kaygılarımla yüzleşiyorum ve tüm bunları yaparken de doğanın sahibi değil bir parçası olduğum bilinciyle hareket etmeye çalışıyorum. Şimdilik elimden gelenin en iyisi bu ama yarının getireceği her şeye açığım. Zamanın da bir şeylerin de değiştiğini iddia edecek bir gerçekliğimiz yok — bireye yüklenen sorumluluk hâli her geçen gün artıyor. Dolayısıyla suçluluk hissini yönetmek için de sürekli konuşmaya devam ediyoruz.. Felaket haberleriyle dolu Instagram akışlarımızdan kaçmanın yolu birlikte sinemaya gitmek ve çıkışında bi seylerle meşgul olmak sanıyorum. En azından destek olanların somut çözüm talebinde bulunmaları bana bu ilhamı veriyor. :) Yani konuşacak çok şey olduğu gibi meseleyi ele almak gereken de bir sürü bağlam var. O zaman hep birlikte konuşmaya devam etmekten ve öğrenme alanlarında aktif kalmaktan bahsetmemek işten değil..
··
755 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.