Serinin ilk kitabı çok güzelse bu kitap gerçekten muhteşemdi bence. Bu kitapla birlikte Teresa Medeiros favori tarihi aşk yazarlarım arasına girmiş oldu. Kitaba, ilk sayfadan itibaren bağlandım; Lottie’nin hikayesini zaten çok merak ediyordum ama bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Carlotta Anne Fairleigh, (Lottie) sosyeteye ilk çıkışını yapmak üzereyken, hakkında korkunç hikayeler duyduğu ve herkesin ona Kanlı Marki dediği Hayden St. Clair’in Londra’da hatta yan evlerinde olduğunu öğrenir ve.. tam da Lottie’den bekleneceği gibi merakına kapılarak söylentilerin doğru olup olmadığını görmek için marki'yi ziyaret etmeye karar verir üstelik sosyeteye çıkış balosunun olduğu gecede. Ne yazık ki, Lottie ve Hayden yanlışlıkla (!) birbirlerini öptüğünde, skandal gazeteleri Hayden ve Lottie'nin ilişkisi hakkında söylentiler yazarlar ve itibarını kurtarmak için Lottie “Kanlı Marki” ile evlenmeyi ve uçurumun kenarındaki izole malikanesine taşınmayı kabul eder. Lottie ve Hayden arasında kıvılcımlar uçuşurken romantizmlerini kurtarabilecek ya da mahvedebilecek bir sürü sır ortaya çıkar. Sadece olaylar değil; sırlar, karakterler ve özellikle karakterlerin gelişimleri beni büyüledi. İlk kitaptaki ölüm saçan küçük kız, yazar olma hırsına kapılan bir genç kadına dönüşse de özünde hâlâ Lotie’miz aynıydı. Ve Hayden St.Clair… İlk karısının kaybından dolayı travmatize olması, sevdiği birinin kaybıyla olgunlaşması ve duvarlarını hemen yıkamaması onu gerçekten inandırıcı bir karakter haline getiriyor. Kitap boyunca Hayden’e çok üzüldüm, üzülürken de aşık oldum. Hakkında yazılan skandal yazıları onun ve itibarının üstünde o kadar olumsuz bir etkiye neden oluyor ki kendini dışarıya karşı kapatıyor neredeyse. Kitapta beni azıcık hayal kırıklığına uğratan tek şey şu oldu: Hayden'ın onu gerçekten sevmesine rağmen Lottie'yi ondan uzaklaştırmaya devam etmesi. Lottie’ye duygularını göstermek istemiyordu. Bunun nedenini anlayabiliyorum, geçmişi ve ilk karısını kaybettiği için başka birini tekrar sevmesi onun için zordu ama bazen ilişkilerinin daha çok ilerleyebilmesi için Hayden'ın Lottie'yi kalbine biraz daha almasını istedim. Sonuç olarak, Unutulmaz Gece şimdiye kadar okuduğum en iyi tarihi aşk romanlarından biri oldu. Mizahla harmanlanmış, romantizm, gerilim, gizem ve azıcık doğaüstü unsurunu seven herkes için kesinlikle okunması gereken bir kitaptı.

Unutulmaz GeceTeresa Medeiros · Pegasus Yayınları · 2014150 okunma

·

217 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Eylül