Bir türlü cevaplarından tatmin olmadığım bir kaç sorum var. Sorularım şunlar: “İslam Tarihi neyin tarihini araştırıyor? İslamiyetin tarihini mi, Müslümanların tarihini mi?”
Şayet islamiyetin tarihini araştırıyorsa bu tarih Abbasiler ile bitmiş değil, yok Müslüman tarihini araştırıyorsa, Müslümanlar da Abbasiler’in yıkılmasıyla tarih sahnesinden silinmiş değiller. İslam Tarihinin alanını Müslüman Devletler oluşturuyorsa yahut Halifelik makamı ve Halifenin yönetimi temel kıstas ise böylesi bir durumda da Osmanlı dahil bir çok devletin bu kapsama dahil edilmesi gerekmez mi?
O halde İslam Tarihi alanının konusunun temel kıstası nedir? Hem halifenin hem de halkın Arap olduğu müslüman devletler mi?
Bu tartışmaları not etmekle birlikte kabul görmüş islam tarihi alanını merkeze alarak esere dair değerlendirmelerimi de kaydetmek istiyorum:
Bu eser, kabul edilen islam tarihi alanının son konusu olan Abbasiler dönemini ihtiva etmektedir. Ensar Yayınlarının “Ana Hatlarıyla” serisinin bir gereği olarak eser, akademik usullere riayet edilerek hazırlanmış fakat bu akademik usule rağmen sade bir üslup tercih edilerek vücuda gelmiş.
Eserin temel hazırlanış gayesi; İlahiyat, İslami ilimler ve Fen Edebiyat fakültelerinde okutulan İslam Tarihi dersine materyal olabilmesi olduğu için alanla ilgili doyurucu bir mahiyete sahip. Bu haseple eserin bilgisel yoğunluğu ve ayrıntıları okuyucuyu biraz yorabilir diye düşünüyorum ama bu yoğunluğun olaylar arasında kurulan bağlantılar ile törpülenmiş olduğunu da belirtmem gerekiyor.
Eserin bana göre en olumlu niteliği ise Adem Apak hocanın entelektüel donanımından taşan yorumları. Hoca, tarihi olayları bilimsel usule riayet ederek objektif bir şekilde sunmakla beraber olayları da yetkin yorumlarından mahrum bırakmamış. Bu realite de eseri hem sıkıcı bir ansiklopedik eser olmaktan kurtarmış hem de okuyucunun dünya görüşüne büyük katkılar sunmasına neden olmuş.
Eseri ve seriyi, bütün kitap severlere öneriyorum.