Arkadaşlarımın yazmış olduğu kitaplar için inceleme yazısı yazmak her zaman daha keyif verici olmuştur benim için. Kitap daha önce karşılaşmadığım bir şekilde dizayn edilmiş. Bir kitapta iki hikaye var ancak hikayenin biri kitabın arka tarafında ve ters yazılmış, ilkokulda defterin ters tarafını kullandığımız gibi yani. İlk kısımda bir dilencinin gözünden dünyaya bakıyoruz. Çevremizde çok fazla dilenci görüyoruz ve artık çoğumuz duygusal sömürüye izin vermemek adına para vermiyoruz onlara. Ancak kitapta sık sık vurgulanan onların insan yerine konmamaları ve bu sebeple de fark edilme arzuları. Gerçekten de çevremizde farkına varmadığımız acıyla kıvranan ama sesi duyulmayan o kadar çok ruh var ki... İkinci kısımda ise yine küçük bir çocuğun gözünden izliyoruz olayları ikinci hikaye yani kırmızı elmalar çok daha dramatikti. Özellikle beni dilenci hikayesinden daha fazla etkilediğini söyleyebilirim. Bu hikayede yaşam mücadelesi veren ama içten içe dünyanın adaletsizliğine isyan eden onurlu bir aile anlatılıyor. Her iki hikayede de yazarla yaptığımız sohbetleri anımsadığım anlar oldu yazar arkadaşınızın olmasının iyi yanı kitaplarında onları da okuyor olmanızdır sanırım :) yazarın kendisine eleştirim her iki hikayenin de kısa olması, evet çok kısa zamanda bir solukta bitebilir ancak özellikle ikinci hikayenin daha uzun olmasını ve o ailenin mücadelesini daha kanlı canlı okumayı dilerdim. Yine de çok keyifli bir okumaydı özellikle kitap okumaktan çabuk sıkılan okurların sıkılmadan okuyup bitirebileceği bir kitaptı. Kalemine sağlık Enes :)
