Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap okumayı sevenler bilir, kendimizi okuduğumuz kitaba kaptırır, sanki satırların ardında hikayeyi yaşayan bizmişiz gibi heyecanlanırız. Hatta bazen gerçekten de olmak istediğimiz yer tam da kitaplardaki evrendir. Hayal edin, çok sevdiğiniz bir kitap var, o kadar seviyorsunuz ki her satırını ezbere biliyorsunuz. Ve bir anda kendinizi o kitabın tam içinde buluyorsunuz. Üstelik baş karakterin yerine geçip, hikâyeyi tamamlamanız gerekiyor. Siz olsanız ne yapardınız? Darağacı dansı, en sevdiğim distopik ve fantastik kitaplar arasına girmeyi başardı. Kurgusu gerçekten ustaca işlenmiş ve uzun zamandır okuduğum en farklı kitaptır kendisi. Kitap ana karakter Violet'in hayranı olduğu "Darağacı dansı" kitabının sunumunu yapmasıyla başlıyor. Neredeyse kitaptaki her repliği ezberlemiş. Bu kitap filme uyarlanıyor, Violet kardeşi ve arkadaşlarıyla birlikte filmin oyuncularıyla tanışmak için Comic-Con'a gidiyor. Kitaptaki en sevdiği karakter olan "Rose" kılığında gidiyor tabi ki. Ve aniden kendilerini başka bir dünyada buluyorlar, kitap onlar için gerçeğe dönüşüyor. Darağacı dansı'nın içinde olduklarını başta bilmeseler de, her detayını bildikleri evrenin içinde olduklarını anlamaları zor olmuyor. Buradan çıkmaları için kurgunun tamamlanması, ve hikayenin aynı şekilde ilerlemesi gerekiyor ancak baş karakter Rose'un ölmesi ile hikâye tepetaklak oluyor. Eve dönebilmeleri için Violet'in Rose'un yerine geçip kitaptaki senaryonun aynısını hayata geçirmesi gerekiyor. Ancak alınan her farklı karar, hikâyenin yönünü değiştiriyor ve içinden çıkılması zor bir karmaşa oluşuyor. Kitapta en sevdiğim karakterlerden biri de Ash. Her zaman ikinci karakterler harcanıyor kitaplarda ama bu sefer öyle olmadı :) Buna sevindim çünkü Ash ikinci planda kalmaması gereken biri. -Alternatif bir dünyada gerçek aşkı bulmanın, kadere ve ne yazık ki "Doğru kişi"ye olan inancını güçlendirmek gibi bir etkisi vardı. Ne yazık ki diyorum, " Doğru kişi" dediğiniz böyle bir şeydi zaten: Yeri doldurulamayacak birisi. Şimdi bile onu mümkün olamayacağını düşündüğüm kadar özlüyordum. Tüm gölgeler onun şekline bürünüyor, uzaklarda duyduğum her kahkaha kafamın umutsuzca o yöne çevrilmesine ve gözlerimin onu aramasına neden oluyordu ve her sabah, uyanmadan hemen önce benimkine yaslanan tenini hissediyordum. Bazen Keşke bu sefer onu hatırlamıyor olsaydım diye düşünüyordum, o zaman en azından bu acı verici ölçüde mavi kış göğüne bakarken, gözlerim yaşlarla dolmazdı. -Hikâyeler birer hayat döngüsü gibidir, Violet. Ancak hikâye sonlandığında serbest kalırsın. Doğumdan ölüme... -Ama bu betondan yapılmış tuhaf dünyada kahkahalarımız yersiz geliyordu. Sanki savaş alanındaki kuş ötüşleri gibi...
Darağacı Dansı
Darağacı DansıAnna Day · Yabancı Yayınevi · 2019820 okunma
·
549 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.