Gönderi

Mülteciler ve arapları tabii ki sevmiyorum ve ülkemde istemiyorum lakin göçü 21. Yy silahı yapmak isteyenlere karşı mültecileri somut bir tehdit olarak kullanma ve suriye topraklarını ilhak ederek Türkiye'nin kara ötesi bir devlet kurma ihtimalini de unutmamak gerek. Hiçbir iktidar AKP kadar terörü bitiremedi bu ülkede ve sınırlarda kuş bile uçsa haberlerinin olduğunu hepimiz biliyoruz, mültecilerin girmelerine bilerek müsaade ettiklerini düşünüyorum. İsrail devleti ile ilişkilerimizi Rusya kendi çöküşünü imzaladığında ve Suriye üzerinde nüfuzunu kaybettiğinde hızlı bir şekilde, "görünürde bir şey olmadan" düzeltmemizin ve iran ile kapalı kapılar arkasında diplomatik ilişkilere girmemizin sebebinin Suriye topraklarının Orta Doğunun en büyük üç devletinin arasında paylaşıldığını düşünüyorum. Esad'ın vatandaşlarına geri dönüş çağrısını Rusya Ukrayna ile yaptığı savaşta büyük bir krize girdiğinde kendi devletine egemen olamayacağı için çağırdığını, çünkü orda güçlü bir devlet olmadığı sürece Suriye devlet yetkililerinin hakim olamayacağını da düşünüyorum, orda ne kadar az insan olursa egemen devlet daha rahat cirit atar ki Türkiye'nin krizinden yararlanarak Rusya'ya Suriye'ye uçuşunu yasaklama sebebi de bunu gösteriyor. Kendisi ve ittifakları haricinde hiçbir gücü orada istemiyor. Suriyeliler Türkiye'den giderse o topraklarda insan nüfusu fazla olacağı ve istenilen hareketler ve askeri tatbikatlar yapılamayacağı için Türkiye mültecilerin gitmesine vermiyor keza büyük çıkarları olduğu kesin. Göz göre göre Erdoğan'ın "Suriyelileri göndermeyeceğiz" derken halkına değil diğer egemen güçlere aba altından sopa gösterdiğini düşünüyorum. Ayrıca gelen mültecilerin hem Afganistan hem Pakistan'dan olması Kabil Havalimanını işleten Katar& Türkiye'nin üstü örtülü ortak çıkarı olduğunu (bknz: petrol) ve Pakistan'ın nükleer enerjisine (evet nükleer... ne kadar büyük bir nükleer caydırıcılığı olduğunu araştırdığımda ben de şaşırmıştım) talip olduğunu düşünüyorum. Birileri o toprağa müdahale etmeden önce Türkiye Suriye'yi avuçlarının altına almazsa ne ordaki zararını karşılayabilir ne de stratejilerini geliştirebilir. Aslında bu düşüncelerime Devlet Bahçeli'nin hedefimiz "100 Türkiye ili 100 milyon türk nüfusu" demesiyle ulaştım. Bilakis Erdoğan'ın direkt kendisi hareketlerini fiile geçirmeden halkı şöyle bir tarttığını herkes bilir. Özellikle Kuzey Afrika olmak üzere diğer Afrika ülkelerine de yapılan yatırımlar boşa değil, Erdoğan Türkiye'nin (en azından benim bildiğim) daha önce denemediği bir strateji deniyor, hem tehlikelere karşı kendini savunmak hem de tehlike olmak için. Bunlar benim kendi görüşüm, hiçbir gazetecenin veya araştırmacının fikirlerini kopyalamadım. komplo teorisi veya değil, fakat şu bir gerçek ki perdenin arkası çok daha farklı. Mültecilerin kalmasını ben de istemiyorum, Erdoğan da oy kaybedeceğini bile bile kendisi de istemiyordur ki Suriyeliler her türlü şekilde hem oyda hem dış stratejisinde kendine yarar sağlayacaktır (bizler istemesek bile) Fikirlerin ne olduğu önemli değil lakin şunu unutmamak lazım: 3. dünya savaşı ipin ucunda ve koptu kopacak. Bu topraklar zor topraklardır ve bu topraklara er geç savaş gelecek ve Erdoğan'ın eğer ki amacı düşündüklerimse elindeki her koz Türkiye'nin uzun vadeli çıkarınadır.
·
619 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.