Gönderi

180 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Ömer Seyfettin için, hayatımın en uzun incelemelerinden birini yazdıktan sonra bu eserin incelemesi ne kadar yazsam da kısa kalacaktı. Kitabın en temel amacı Türk gencine, Türk kimliğine sahip her gence evvela üzerinde yaşadığı toprakların ne kadar kutsal olduğunu, dedelerinin kanlarıyla alındığını, her karışının ne kadar kıymetli olduğunu; kısaca Vatan Aşkını ve Milli Şuuru aşılamaya çalışmıştır. Gerçek bir milliyetçilik nasıl olur, neden buna ihtiyaç vardır çok doğru ve olması gerektiği gibi açıklamıştır. Bunun için Irk birliğinden öteye Dil ve Din birliği amaçlanmıştır. Bugün baktığımızda üzerinde yaşadığımız topraklar pek çok kadim medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan aldığımız pek çok miras da ülkemizin dört bir yanındadır. O yüzden bu kadar büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan bu büyük coğrafyada da tek ve saf bir ırk aramak yalnızca hayal ürünüdür. Bu geldiğimiz kökenlere has bir şey değildir ama Halikarnas Balıkçısının bile 20 kitapta tam olarak açıklayıp anlatamadığı meseleyi bizler iki satırda açıklayabilecek durumda değiliz. Ömer Seyfettin bir ferdin Türk olması için gereken şartları ise Türkçe konuşmak, Müslüman olmak, Türk terbiye ve örfünün içerisinde yaşamak olarak özetler. Tabii bahsettiği devirlerde şartlardan biri olan Müslümanlık, o toplum için geçerlidir. Yoksa o da başta Arap ihaneti ve isyanları olmak üzere ‘Din’ üzerinden farklı bir niyet görülmesine tezat teşkil etmez. İçinde bulunduğu ve yaşadığı toplum için konuşur. Nasıl ki Rumların milli ülküleri İstanbul’u alıp Türkleri Asya’ya kadar göndermek ise; nasıl ki Ermenilerin milli ülküleri doğu sınırlarımızı da içine alan bir Ermeni devleti kurmak ise bizim milli ülkümüzde Vatanımıza ve Devletimize sahip çıkmaktır der. Haksız mıdır? Sonuna kadar haklıdır. Çünkü hiçbiri ne olduğumuza bakmayacak, sahip olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti kimliğine göre davranacaktır ki öyle davrandıklarını ve kudurduklarını da meclislerinde Türk Bayrağımızı yakmalarından anlayabiliyoruz. Eserin ilk olarak 1914 yılında kaleme alındığını belirtelim. Yani Din birliği meselesi tamamen çatlamadan evvel. Bu da onun bahsinin aslında haklı olduğunu belirtir. Burada, Kurtuluş Savaşında da “Yetişin Ey Müslümanlar, Vatan Elden Gidiyor” şeklinde halkı topyekûn direnişe çağırmanın benzer izlerini görürüz. Yıllar evvelinden. Birkaç farklı konunun da işlenmesi ama önemli ve meselenin ana kısımlarını oluşturan yazıların çokluğu oluşturduğu bir eser. Yine aynı durumda özetleyebiliriz ki önce milli kimlik ve vatan şuuru, önce bu topraklar için mücadele. Şükürler olsun ki kafasını siyasetin kumlarına gömerek (istisnasız ama istisnasız her partinin içerisinde vardır bunlardan) yalnızca çıkar mücadelesine düşen azınlığına karşı milli şuura sahip insanların daha fazla olduğunu görmek beni umutlandırıyor. Sonuç olarak başta Türkiye yok. Olmayacak da. O yüzden evvela Vatan! Hepimize iyi ve faydalı okumalar dilerim..
Türklük Ülküsü
Türklük ÜlküsüÖmer Seyfettin · Toker Yayınları · 200567 okunma
·
232 görüntüleme
Sadık Kocak okurunun profil resmi
Son paragrafta BAŞTA TÜRKİYE yazmışım, BAŞKA TÜRKİYE olacaktı, yazım yanlışlığı olmuş, kusura bakmayın lütfen arkadaşlar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.