Gönderi

194 syf.
·
Not rated
·
Read in 31 hours
Cioran'ın genel felsefesi üzerine, aforizmalar ile yazdığı bir kitap. Şu cümle kitapta bana kendimi buldurdu: "Herkes gibi davranıyorum, hatta en çok tiksindiğim insanlar gibi. Ancak, iyi ya da kötü, yaptığım her eylemi içim yanarak telafi etmeye çalışıyorum." Hangi kitaba yazdığımı bilmiyorum ama buna çok benzer bir şey hissedip ifade ettiğimi hatırlıyorum daha önce. Evet sevmediğim, kınadığım bir çok şeyi yapıyorum. Ve hatta başkası yaptığında tiksinmiş olduğumdan daha fazla kendimden tiksinerek. Birilerinin birbiri hakkında konuşmasını hep bir esef izlerim. Bunu kendim yaptığımda sonradan hissettiğim şey mide bulandırıcı. Hele pişmanlık. Bu kelime benim artık bir nevi göbek adım. Göbek huyum suyum. Yaparım. Ama çok üzülür çok yanarım. Bu benim içine girdiğim bir girdaptır hayatım boyunca, her şeye çok ama çok hayıflanır çok pişman olurum. Nasıl derim, seren sen bunu nasıl yaptın sen bunu nasıl söyledin, sen buna nasıl dayandın, sen buna nasıl sustun, sen bunu kendine nasıl yakıştırdın.... Geçen hafta çok sevdiğim birinden iş nedeniyle ayrıldım. İş hayatı böyledir. Anladım artık bunu. O müdürüm giderken bana, biz çok benziyoruz seninle, buna dayanarak sana tek bir şey söylemek istiyorum, kendine çok fazla sorumluluk yüklüyorsun, bu yüzden neler başardığını görmek istemiyorsun, hep az geliyor sana, gün gelir kendine bu kadar yüklendiğin için çok pişman olursun, dedi. Ben öylece kaldım. Birilerinin sizi görmesi ne yaşadığınızı bilmesi çok güzel bir şey. Bir insanın dışarıya yetmemesi başka, kendine yetememesi başkadır. Hayatım boyunca mükemmeliyetçi olmasam da en iyisi olsun istedim. O yüzden ben her şeyi abartırım. Sevmeyi abartır aynı şeyi hissedemeyince kalakalırım. Çalışmayı abartır, aynı şeyi göremeyince acaba derim. Asla ama asla gidememeyi abartır gidenlerin arkasında şaşkınlığımla kalırım. Verebileceğimi verir almaya gelince direnirim. Bu benim hayatımın özeti. Çok nadir anlarda bu kurallar, nadir insanlarca bozulur. 5 aylık bir arkadaşlığım var, 5 yıl değil 50 yıl gibi hissediyor ve asla ocak-mayıs arası bir yerde olduğumuzu kabul etmiyorum. Bazen bazı insanlar öyledir. Şans değil lütufturlar. Ayrılacağız. Sende gideceksin. Ama geri dönmeyeceğini kim söylüyor ? Bu kitap okunur. Ben eminim herkes bir şeyler bulacak kendisinden. Yani. Çürümenin Kitabı'ndan sonra devsin şu an gözümde Cioran !!
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Doğmuş Olmanın Sakıncası ÜstüneEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20192,105 okunma
·
144 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.