Burada okuduğum bu inceleme sonucu İza’yla tanıştım, şarkısını dinledim. Okumaya bu inceleme üzerine karar verdiğimden fikrimi de buraya yazmak istedim. Aslında şarkının İza’ya ait olduğu söylense de bu şarkı gün geçtikçe kendisine ,çevresine yabancılaşan,ötekinin hikayesini umursamayan,hayatın keşmekeşi içinde yitip giden modern insanın! şarkısı. İçinde kimlik bunalımlarının, kuşak çatışmalarının, empati yoksunluklarının olduğu bir şarkı. İnsan anılardan ibarettir sözü bana Etelka’yı hatırlatır oldu. İza onu kente götürerek hatıralarından dolayısıyla hafızasından kopardı. Hatıraları besleyen taşra,ev,eşyalar yok oldu. Bu kopuş tıpkı bir bitkinin yavaş yavaş solması gibi Etelka’yı içine döndürdü,soldurdu. İza iyi bir öğrenciydi. Mükemmel bir doktordu. Ona göre yapılması gereken her şeyi yapıyordu. Ama İza annesini,babasını ve çevresini anlamakta zorlandı, empati geliştiremedi. Kimliksel bunalımlar geçirdi. Bunun acısını sonunda tek başına kalarak derinden yaşadı.Yer yer hüzünlendim okurken. Bazen bize çok benzeyen yönlerle karşılaştım. İyi kitaplar yaşam boyunca okuyucusuyla beraber yürürler. Beni böyle bir yol arkadaşı ile tanıştıran inceleme için ayrıca teşekkür ederim.