Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
nasıl başlayacağımı bilmiyorum
kitaplarla aramızda bir duygusal bağ olduğuna ve kitapların bizlerde "hisler" yarattığına inanıyorum. işte! tam şu an, altın gözde yansımalar'ı okuduktan sonra içimde oluşan bu his
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir Kahramanı
'nı hatırlattı bana. uzun zamandan beri beni tatmin edebilecek bir kitap okumanın hasretindeyken ve okuma alışkanlığımı tekrar kazanmaya çalışırken, bu kitap bana cansuyu oldu.. barış döneminde bir ordugah sıkıcı bir yerdir. kitap bu cümle ile başlıyor. bu ordugahta yüzbaşı ve eşi, binbaşı ve eşi, bir de onların hayatlarını gözetleyen er williams.. olaylar bu beş kişinin etrafında gelişiyor. tabii anacleto'yu da unutmamak gerek. yaşadıkları bölge büyük, içinde her şeyi bulunduran bir bölge fakat burada insanların sıkılmasına sebep olan şey ilk cümlede de dediği gibi ordugahta insanların çok boş zamanının olması, izole edilmişlik ve aşırı güvende olma duygusu.. bir kitap düşünün başından sonuna kadar sizi bir beklenti içerisinde tutsun. sürekli bir şeylerin istediğim gibi olmasını bekledim. ve kitap bana bunu son sayfasında şöyle ifade etti, “büyük ama bilinmeyen bir şok beklendiğinde, zihin içgüdüsel olarak bir an için şaşırma yetisini yitirerek kendini hazırlar. o savunmasızlık anında yarı yarıya tahmine dayanan çeşit çeşit olasılıklar öne çoklar ve felaket biçimlendiğinde bunu doğaüstü bir yoldan önceden anlamış olma duygusu oluşur. “ kitap bitene kadar ben de bir çok olasılık ve tahminler yürüttüm ama hiçbiri olmadı. aksine beni çok başka dünyalara götürdü. neden psikolojik, hem karakterlerin davranış tutumlarıyla, hem düşündükleriyle hem düşünmedikleriyle. bunları okurken siz de ruh halinden ruh haline geçiyorsunuz. yalnızlığın yoğun biçimde işlenişi ilk etapta göze çarpıyor evet ortada bir ilişki yumağı var ama bu ilişki hali sadece bir görünüşten ibaret. sanki "asıl olan yalnızlıktır diyor" yazar. kitapta ilişkilere dair detaylardan benim en sevdiğim, yüzbaşının kendini kabullenip, evli kalmakla hata ettiğini düşünmesi ve bunun için sevdiği adama karşı duygularını belli etmek için somut adımlar atması, önünden yürümesi ve her gün bir bahaneyle onu görmeye gitmesi. ''bir insanın en büyük gereksinimi seveceği birisine, dağınık duyguları için bir odak noktasına ihtiyaç duyduğu zamanlar vardır.'' fakat çözemediğim durum şu; sevdiği adam eşinin yanına gidiyor her gece gizlice ve bunu bildiği halde uzun süre sesini çıkartmıyor. kitabın sonundaysa eline silahı alıp adamı vuruyor? adamı neden vuruyor? kadını zaten sevmiyor, adama aşık ve onunla olmak istediği halde. acaba adamın da yüzbaşının karısını sevdiğini bildiği için bunu görmeye mi katlanamıyor? bu cinayetin sebebi neydi ki? . . . . . psikolojik sorunları anlattığı karakterlerle bu kadar güzel özdeşleştiren yazar az bulunur. bastırılmışlık hissini ve çıkışsızlığı en başarılı şekilde hissettiren kitaplardan. ilk okuyuşta hayran olduğum bir yazar daha bulmuş oldum. diğer eserleri hayal kırıklığı olmaz umarım. çünkü kesinlikle okuyacağım. "hakkında hiçbir bilgim olmadan son anda verilmiş kararlarla satın aldığım hiçbir kitaptan pişman olmadım" mottoma bir kitap daha eklemiş olmaktan kıvanç duyarım :) keyifli okumalar.
Altın Gözde Yansımalar
Altın Gözde YansımalarCarson McCullers · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014990 okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.044 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.