Tesadüf eseri bir gün gazetede bir ilan gördünüz. Akdeniz kıyısında, ortaçağdan kalma küçük İtalyan şatosu nisan ayında kiraya verilecektir.
Morsalkımları ve gün ışığını sevenlere...
Kötü günler için biriktirdiğiniz bütçeyle bir aylık bu tatile çıkar mıydınız? Kulağa ne kadar ütopik geliyor öyle değil mi? Her şeyi göze alıp gitmek mi? Sadece hayal diye düşünüp vazgeçmek mi? Hangisi?..
İşte "Büyülü Nisan" böyle uçsuz bucaksız hayallerle yüklü bir hikâye...
Bayan Wilkins ve Bayan Arbuthnot, eserin baş kahramanları. Birbirlerini çok da iyi tanımayan bu iki kadın böyle bir maceraya atılıyorlar. Üstelik kirayı Leydi Caroline ve Bayan Fisher adlı hiç tanımadıkları iki kadınla paylaşarak daha büyük bir riske giriyorlar.
Kocaları tarafından belirli kalıplara sokulan, sıklıkla ihmal edilen ve içselleştirdikleri toplum baskısıyla baş etmeye çalışan iki kadının serüveni 'cennet' adını verdikleri doğayla içiçe geçmiş bu muazzam yerde nasıl bir maceraya dönüşüyor. Güzelliğiyle baş döndüren, erkeklerin yakın ilgisinden bunalan Leydi Caroline ve sert görünümünün altında anne sıcaklığını saklayan bayan Fisher bu hikâyenin içinde nasıl bir duruş sergileyecekler? Peki erkekler bu maceranın neresinde saklı? Güneş, deniz, çiçekler kısaca baharın doğuşu, doğanın uyanışı insan ruhunu böylesine tamir edebilir mi? İlişkilere böylesine olumlu etki edebilir mi? Kadın ruhuna atılan küçücük bir adımın dönüşü kilometrelerce alınan yollar kadar mı olur?
Bahar ayında okunan bu güzel eser, ruhuma öyle iyi geldi ki, o birbirinden farklı dört kadınla cennetten bir köşede tatil imkânı sağladı adeta...
1922 yılında yayımlanan, dönemin toplumsal ve ekonomik koşullarına ışık tutan "Elizabeth Von Arnim" takma ismiyle Mary Annette Beauchamp tarafından yazılan, muhteşem tasvir ve betimlemelerle süslü bu sıcacık eser okunmaya değer. Kadın erkek ilişkilerini sorgulayan, kalbinizde iz bırakacak derinlikli bir serüven...
Morsalkımları ve gün ışığını sevenlere...
Sevgiyle...
