Gönderi

184 syf.
8/10 puan verdi
Okurken çok etkilendiğim, dile getirmek istediğim çok özel duygular olmadıkça klasikleşmiş eserler üzerine inceleme yapmayı pek sevmiyorum. Bu tarz eserler hakkında gerek internet ortamında gerek ise bu mecrada onca kıymetli değerlendirme mevcutken "beylik sözler" sarf etmek bana çok lüzumsuz ve ukalaca geliyor. Zira insan haddini bilmeli. İşte Refet'te merhume Fatma Aliye'nin kaleminden çıkmış, Türk edebiyatının en önemli kült eserlerinden biri ve onun hakkında da inceleme yapmak istemiyorum. Fakat kitap bende o kadar derin bir hissiyat uyandırdı ki "inceleme" başlığı altındaki bu yazıyı "kendime bir not" olarak buraya bırakma kararı aldım. Sözü fazla uzatmadan izninizle duygularımı ifade etmek isterim. Sürçülisan eder isek şimdiden affola. Cenab-ı Hak nasibi müyesser eylerse, birkaç ay sonra bir kız evladım olacak. İhtimal ki kitabı okurken duygularımı coşturan nokta burası oldu. Refet'in ölen babası yerine koydum belki de kendimi. Refet benim evladım oldu. İçten içe sardım, sarmaladım onu. Üzüldüğünde ben de üzüldüm. Başarılı olduğunda benim de göğsüm kabardı. Hikayenin sonunda mutlu olması için bir umut büyüttüm içimde. Müstakbel bir kız babası olarak okurken yaşadım bu kitabı... Tabi burada benim hissiyatımdan ziyade Fatma Aliye hanımın döneminin çok ilerisinde bir nazarla ustaca kaleme aldığı bu şaheser etkin rol oynadı. Karakterleri, olay örgüsü, anlatılmaya çalışılan konu ve verilen mesaj, dönemin yaşantısı gayet başarılı bir şekilde kaleme alınmış. Merhumenin ruhu şad olsun... Baskı yönünden ise yayınevinin bir kusurunu göremedim. Her şey olması gerektiği gibiydi. Gayet sade ve akıcı, okunması kolay ve zevkli, okuyucusunu alıp götüren bir eser. Bu yayınevinin baskısını tercih edenlerin gönlü müsterih olabilir. Kitabın beni etkileyen bir diğer yönü ise ele alınan konunun hala güncelliğini koruyabilmesidir. İlk kadın romancımızın sanki bugünleri görürcesine, genç kızlarımıza ilmin ışığında onurlu bir hayat sürmelerini öğüt vermesi gerçekten muazzam ve bir o kadar önemli. Zira bu günlerde şirazesinden çıkmış genç kızlarımız sosyal hayatta kendilerine layık tutumlar sergileyememekte, çalışma hayatında sömürülmekte, öğrenim haklarını yeterince düzgün kullanamamakta ve tabiri caiz ise oradan oraya savrulmaktadırlar. Çevremizde her gün şahit olduğumuz bu manzaralar bizleri ziyadesiyle üzmektedir. Erkek evlatlarımızın da durumu pek parlak değil fakat şu an onların konusu değil. Cinsiyetçilik yaparak sadece kız çocuklarımıza yüklendiğimizi sanabilirler fakat bu oldukça yanlış ve insafsızca bir tutum olur. Çünkü biz düşüncelerimizi sadece kitabın içeriğine sadık kalarak anlatmaya çalışıyoruz. Aksini düşünmek bizleri incitir. Bu yönüyle Refet ve arkadaşı Şule, sadece cinsiyetçilikle, maişet derdiyle mücadele etmemiş; ilmin izzetinin tadına varmış, kendi ayakları üzerinde durabilmenin önemini kavramış, kendilerini sevenlerin kadrini bilmiş, sadece kendileri için yaşamayı bir kenara bırakmış ve pırıl pırıl, aydınlık vatan evlatlarını yetiştirmeyi kendilerine şiar edinmiş idealist Türk kızını temsil etmektedir. Gazi Paşa'ya atfedilen “Kadında süslenme ışıkla, bilgiyle, kültürle ve faziletle olur.” sözünün ete kemiğe büründürüp özleneni, bekleneni gözümüzün önüne bir kez daha sermiştir. Bu bakımdan sadece genç kızlarımızın, kadınlarımızın değil, biz erkeklerin de şuurlu bir şekilde mutlaka okuması gereken bir eser. Hele hele genç yaşta okunabilir ise ne bahtiyarlık! Söylenecek birçok söz, yazılabilecek birçok satır var lakin bu mestanelik içinde aklıma gelen ve Gazi Mustafa Kemal'e ait olan şu vecizle yazımı sonlandırmak istiyorum: "Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” Aydınlık günlerin ışığında, keyifli okumalar diliyorum efendim.
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İthaki Yayınları · 20214,580 okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.