Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
2. Dünya savaşının karakter ve ideolojisi üzerindeki etkileri.
Eserin yazarı Bertolt Brecht, 2. dünya savaşının yıkıcı atmosferinde yaşamış olan ve edebiyata yeni terimler getirmeyi başarmış alman bir şair ve tiyatro yazarıdır. Kendisi, eserleri ile toplumsal yapıyı şeffaf hale getirmeyi, özellikle yapının değiştirilebileceğini göstermek istiyordu. Ona göre edebi metinler bir işe yaramak zorundaydı. Metin bölümler şeklinde birbirlerinden çok ayrı zamanlarda meydana gelmiş olayları içeriyor. Bu şekilde metin doğrusal bir şekilde ilerlemez. Kronolojik olarak da bir düzene sahip değildir. Metin güldürme amacı gütmüyor aynı zamanda ise seyircinin duygusal bir reaksiyon vermesini amaçlamıyor. Tiyatroda önemli bir yere sahip olan dördüncü duvar (the fourth wall) terimini görürüz. Epik tiyatronun (Brechtian theatre) ilk örneği olduğu için, oyuncular ve seyirciler arasında onları gözlemci olarak tutan hayali duvar olan dördüncü duvarı kırar. Tiyatro metnine gelince, protagonist olarak Cesaret Ana'yı (The Mother Courage) görüyoruz. Savaş yıllarında üretim kısıtlı olduğu ve bu yüzden de daha fazla para kazanabilmek için eser boyunca aklındaki yegane düşüncesi savaşın kişiye kar getirmesidir. Ona göre savaş devam etmelidir ki, satış yapabilsin. Burada yazar, onun nesnel gerçekler ile zıt bilinçliliğine değinmiştir. Aynı zamanda yazar yabancılaştıma tekniği kullanmıştır. Bu sayede seyirci, Cesaret Ana ile doğrudan bir empati kuramaz. Savaşın büyük bir kar aracı olduğu ve tüm çocuklarını ve neredeyse sahip olduğu her şeyi bu yolda kaybetmesi asimetrik yapıya bir örnektir. Tüm bunların sonucunda seyirci, protagonist ve ideolojisi arasındaki asimetrik yapı ve gizil bağı gördüğünde, eleştirel süreç ve sorgulama başlar. ------Spoiler------- Savaş zamanlarında erdem temasını oyun boyunca görebiliriz. Savaş, insanların en büyük erdemlerinin kendilerine karşı ölümcül risk taşıdığını belirtir. Brecht genellikle bu erdemleri ironik bir şekilde atfeder. Örneğin cesaret denilince akla Eilif gelir fakat Eilif, cesur bir kahramandan çok bir katildir ve bu yüzden öldürülür. İsveç Peyniri dürüstlüğünden dolayı, Kattrin ise nezaketi ve sevdiklerini kurtarmaya çalışırken öldürülür. Oyun boyunca gördüğüm en göze batan sembollerden biri Yvette'nin kırmızı ayakkabılarıdır. Savaş zamanı, evlenmek için yaşı geçtiği düşünülen ve dilsiz olan Kattrin, sürekli bu kırmızı ayakkabıları denemek istemektedir. Barışın gelmesini, sevmeyi ve sevilmeyi ister. Yvette o dönemde bir fahişe olarak görülmektedir aynı zamanda. Burada da görüyoruz ki fahişelik, savaş zamanı bir aşk yaşamanın tek yoludur. Her şey göz önüne alındığında Cesaret Ana ve Çocukları oyunu birçok konuda 'ilk' olduğu ve savaş dönemi kritik düşünceye sahip olduğu için okunmalıdır.
Cesaret Ana ve Çocukları
Cesaret Ana ve ÇocuklarıBertolt Brecht · Everest Yayınları · 2021610 okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.