Gönderi

608 syf.
10/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Simonlar Haliç'te yaşamaya devam ediyor! Belki Haliç aynı Haliç değil ama kokusu aynı. Simonların ise ismi ve cismi farklı. Fakat o günden bu güne değişen pek bir şey yok. İsmiyle, içerdiği bilgilerle, Hanefi Avcı'nın düşünceleri ve çözümleriyle harika bir kitap. En önemlisi de Hanefi Avcı vatan, millet uğruna, insanları ve yöneticileri uyarmak adına kendisini feda etmiştir. Başına gelebilecek şeyleri göze alarak bu kitabı yazmıştır. Yazar baştan sona hiç bir gizli gündemi olmadığını ve samimiyetini kanıtlar bir üslupla; kendinin, zümresinin, dünya görüşüne ve inançlarına yakın olan çevrelerin çıkarlarını göz önüne almadan sadece adaletin, haklının, bilimin, demokrasinin, hukukun yanında olduğunu belirtmiş ve görüşlerini de bu zemin üzerine oturtmuştur. Kitapta üzerinde durulan bir kaç konu şöyledir; -Polis memurlarına ve amirlerine okulda verilen eğitimlerin yetersiz olduğu ancak göreve başladıktan sonra bir şeyler öğrenebildikleri, -Bu yetersiz eğitim ve tecrübesizliğin Burhan Nart olayı, PKK'lı mahkumların Diyarbakır cezaevinde kazdıkları kaçış tünelinin bir türlü bulunamaması, iki teröristin polis arabasında dolu silahla başbaşa bırakılması gibi trajikomik olaylara sebebiyet verdiği,(Sorguda silahı neden almadınız? diye soruluyor. Cevap, silahı boşaltıp bilerek oraya bıraktınız, eğer alıp kullanmaya kalksaydık durumu aleyhimize kullanacaktınız mealinde geliyor.) -Millet olarak herhangi bir olumsuzluğu dış güçlere bağlayıp kendi hatalarımızı örtüp, sorumluluklarımızdan kaçtığımızı, -Rüşvet alan ve menfaat sağlayan kamu görevlilerinin beraber, omuz omuza çalıştığınız arkadaşınız bile olsa sistem dışına çıkarılması gerektiğini, - Güvenlik güçlerinin içlerinde ki birimlerin kıskançlık ve başarıyı paylaşmama adına birbirlerinin desteğini bile istemediği. Bu yüzden başarısızlıkla sonuçlanan operasyonlar bile olduğunu, - FETÖ'nün kanunsuz telefon dinlemesi, gizli kamera vb. şeylerle insanlara nasıl şantaj yaptığını ve mesleğinden ettiğini, - FETÖ'ye karşı emniyet müdürü, bakanlar, hatta başbakan yardımcılarını uyarmaya çalıştığını ama hiç bir sonuç alamadığını... Tüm bunların dışında en dikkat çekici şey ise emniyet mensubu cemaatçi polislerin kendileriyle ilgilenen imamı, Bir Büyüklerine şikayet ettikleri kısımdı. Adeta yapılan kanunsuzlukların kabulü niteliğinde bir yazıydı. Söz konusu imam tarafından kendilerinden istenen şeylerden rahatsızlık duyduklarını da "Bir Büyüklerine" aktarıyorlardı. Artık Türkiye'de Hanefi Avcı'nın sağ görüşlü biriyken sol gruplarıda anlamaya başladığı gibi insanların birbirini daha iyi anladığı daha ılımlı bir ortama ihtiyacımız olduğu kesin. Milletimizin, sabah ezanından rahatsız olduğu gerekçesi ile imamı döven solcu ile tecavüz edilip öldürülen kadının arkasından "O da açık saçık giyinmeseydi" diyen sağcının aslında aynı kişi olduğunu anlaması gerekiyor. Atatürk'e kara çalmaya çalışanla Osmanlı'ya kara çalmaya çalışanın aynı kişi olduğunu da anlaması gerekiyor. Yönetimin ve bundan sonra gelecek yönetimlerin insanların ırkına, görüşüne, dinine vb. bakmadan, ötekileştirmeden adalet temelli kapsayıcı bir politika izlemesi gerekiyor. Ve herkesin kendine şu soruyu sorması gerekiyor. Ben bu ülkenin iyiliğini mi istiyorum yoksa kendi ideolojimin hüküm sürmesini mi?
Haliç'te Yaşayan Simonlar
Haliç'te Yaşayan SimonlarHanefi Avcı · Angora Yayıncılık · 20102,258 okunma
·
363 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.