Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

282 syf.
1/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Bu metin tam olarak bir kitap incelemesi değildir! Lütfen ona göre okuyunuz...
42 dile çevrilen çok satan! Bu ifade bile aklıma sorular dolduran bir kitap olması için yeterli. Daha 2 yıl bile olmadan bir kitap hangi özelliğiyle 42 dile çevrilmiş olabilir ki? Kimler onu neden ve nasıl bu kadar hızlı tanımış, beğenmiş ve 42 dile kazandırmayı tercih etmiş olabilir ki!? Bu soruları cevaplayabildiğimi söyleyemem. Bence o kadar beğenilesi, etkileyici ya da sürükleyici bir kitap değil. Bu nedenle ya bu kadar dile çevrilmesi gerçek değil ya da kitap büyük bir projenin parçası olmalı diye düşünüyorum. Bu kitabın genç ve hayatı, ölümü, gerçekliği anlamlandıramamış insanlarda geri dönüşü olmayan hatalara, hattâ intihar vakalarının artışına neden olabilecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Fikrî olgunluğa erişmek ölene kadar mümkün olmasa da -çünkü bu gelişim sürekli devam eder- belli bir seviyeye gelmişseniz kitabın anlatmak istediği temayı "hayat siz onu nasıl yaşarsanız, kabul ederseniz öyledir" şeklinde algılamayı tercih edeceksinizdir. Ama, eğer hayatın başlarında, tecrübesiz, reenkarnasyona inanan veya hayatınızdaki neredeyse hiçbir şeyden memnun olmayacak, hayattaki hiçbir şeyin sizi mutlu etmeye yetmeyeceği kadar doyumsuz bir yaş aralığındaysanız -insanlar genelde 13-14 yaşlarında bu duygulara girip 30-35 civarında bu duygulardan kurtulurlar- kitabın teması sizin için "bu hayatı beğenmiyorsan başka bir hayata geçiş yapabilirsin" olacaktır. Bu ikinci gruba giriyorsanız kitap sizi ölüme götürebilir. Gençlere tavsiye etmeyeceğim bir kitap. Hele de şu zamanda. Kore, Çin ve Japon kültürü gençlerin dünyasını yoğun bir şekilde kuşatmış ve onlara ölüp yeniden dünyaya gelerek farklı bir hayatın yaşanabileceği mesajını etkin bir şekilde veriyorken. Psikolojik olgunluğa erişememiş, depresif, hayattan bezmiş duygulara sahip insanların kesinlikle uzak durması gereken bir kitap. Bu arada ülkemizde yetişkinler gençlerden daha az kitap okuyorlar, keşke onlar daha çok kitap okusalar ve gençler de onlardan gördükleri kitapları okumaya özense diye de düşünmeden edemiyorum. Böylelikle belki bu türden proje kitapların bu kadar hızlı yayılması önlenebilir ya da çevrenizdeki gençleri bu kitapların olası zararlı etkilerinden koruyabilirsiniz. Yazıyı okuyanlar beni aşırı kısıtlayıcı veya ukala bulabilirler. Belki de doğrudur. Ama hakkımda bir yargıya varmadan önce şunu da bilmelerini isterim. Şu son 1 yıl içinde -hattâ daha tam 1 yıl bile olmadı- yakınımızdaki 4 lise öğrencisinin intiharı seçtiğini üzülerek gözlemlemiş biriyim. Bu yaşanmışlıklardan sonra, bu kitabın paralel evrenleri bilimsel bir veriymiş -bilimsel fikir ile bilimsel veri farklıdır- gibi göstermeye çalışıp, ölümün açtığı bir kapıdan geçilerek bu dünyada daha farklı bir hayatı yaşamak mümkün şeklinde yorumlanabilecek mesajıyla karşılaşınca açıkçası kaygılandım. Hattâ panikledim bile diyebilirim. Zira bu kitabı öğrencilerimin elinde de görüyorum. Hayat aslında herkese zor. Biz bilmiyoruz diye başkalarının hayatındaki zorlukları görmeyip kendi zorluklarımıza odaklandığımız için en zor hayatı kendimizin yaşadığını sanabiliriz. Ama emin olun bu sadece bir yanılgıdan ibaret. İnsan topluma muhtaç bir varlık. Kendinizi açık ve net ifadelerle başkalarına açarsanız üzerinizdeki yükün kalkmaya başladığını görebilirsiniz. Ama unutmayın. Açık ve net ifadelerle! Tanıdığım bir öğretmenin okulunda yapılacak bahar şenliklerinden önce bir öğrenci gelip öğretmenine "hocam biri ölürse bahar şenlikleri iptal olur mu?" diye sormuş. Tam da bahar şenliklerinin başlayacağı sabah o öğrencinin ölüm haberi okula ulaştı ve bahar şenlikleri iptal oldu. Şimdi bize kalan onlarca cevaplanmamış soru ve içimizi kanatan bir yara. Daha çok yazacağım/söyleyeceğim şey var ama ne kadar konuşsam/yazsam boşa gidecek, yaram kapanmayacak. Sevgili gençler; ergenlik dönemindeki sevgisizliğin çoğu siz farkında olmasanız da sizin içinizde. Çevrenizdeki insanlar size sevgi ve ilgi gösteriyorlar ama bu size bir türlü yetmiyor. Kendinizi evrenin merkezi sandığınız için aldığınız ilgi sizi tatmin etmeye yetmiyor. Sorunun çözümü bakış açınızı değiştirmekte ve daha açık ve net ifadelerle kendinizi ifade etmekte olabilir. Sevgili yetişkinler; çevrenizdeki gençler hiç yetişkin olmadı ama siz genç oldunuz. Gençlerin kendilerini nasıl yetişkin dünyasına kapatabildiğini biliyorsunuz. Belki unuttunuz ama hatırlamak o kadar zor olmamalı. Gençleri hayatlarının bu zor döneminde yalnız bırakmayın! Burada yalnız bırakmayın derken; siz instagram, iş, sosyal kuruluşlar, gün ortamları ve benzeri başka alemlere dalmışken gençlerin fiziken yanınızda ya da sizinle birlikte aynı evde yaşamasını kastetmiyorum. Biraz daha dikkat ve biraz daha özen çok şeyi değiştirebilir...
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,4bin okunma
··
198 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.