Gönderi
“Gönül kimi severse güzel odur.”
Makinevari bir adam Mustafa, şoför Mustafa. Sevdiği kadınla evlense de minik evladının talihsiz ölümünden eşini sorumlu tuttuğundan ötürü, eşinden uzaklaşmış. Eşi Munise bu suçlamalardan bıkmış ve kendini salarak zaman içerisinde bambaşkalaşmıştır adeta. Hem bedensel hem de ruhsal olarak. Mustafa’nın kızkardeşi Melek’in annesinin vefatından sonra kendi evlerine gelmesiyle birlikte gizliden gizliye Melek’in varlığından rahatsız olan Mustafa’nın eşi, Mustafa’nın da aklına girerek Melek’i yaşlı ve paralı bir adam olan Hacı Kamil ile evlendirir. Melek’in evliliği, her gün dayak yemesi ve evde sadece hizmetçi öğesi olmasından dolayı tam bir işkenceye dönmüştür. Altı sene dayandığı evden ve evlilikten, bir gün dönmemek üzere ayrılacaktır. Büyük umutlarla seçtiği yol onu çok başka hikayelere sürükleyecektir.
Romanın baş karakteri Mustafa olsa da hikaye bana kalırsa üç kadın üzerine kurulu. Munise, Melek ve Kemeraltılı Zerrin. Çocukluklarında baba ve anne sevgisinden mahrum kadınların ileriki yaşantılarında bir arayış içine girerek daha da batışa sürüklendiği bir hikaye diyebilirim. Şoför Mustafa ise vicdanı ve onuru arasında sıkışmış bir adam. Bir tercih yapmak zorunda kalır her daim. Onun kendi içinde hesaplaşmasını da güzel aktarmış Suat Derviş. Çok sade ve açık bir şekilde. Karakterlerin iç seslerini birebir aktararak bizleri hepsini yakından anlamaya yönlendiriyor. Kızsanız da karakterlere kimi zaman, empati kurmakta zorlanmıyorsunuz. Bu yönünü oldukça sevdim diyebilirim.
Okumakta hiç zorlanmayacağınız, adeta bir Yeşilçam filmi tadında bir roman okumak istiyorsanız ve bir de kadın ruhuna farklı bir pencereden bakmak isterseniz bu kitap tam size göre. Keyifli okumalar
#alıntı
”Yürek bu, peygamberler buyurmuşlar:”Gönüllerin yazı da olur, kışı da,” demişler. Belki de senin gönlünün bu akşam kışı vardır.”
Şoför Mustafa, Suat Derviş
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.