Gönderi

368 syf.
·
Puan vermedi
benseno
Öncelikle yazar yine farklı bir bakış açısıyla bizlere yeni bir karakter yaratmış. Yarattığı bu karakterle bazı yardım kuruluşlarının yapısı, sistemi ve arka planda karanlık yüzünü de okuyucuya aktarırken diğer taraftan geçmişten günümüze Dünya’nın dört bir yanındaki sorunlarına dahil olup bizlere farklı pencereler resmetmektedir. Öyle ki Rusya — Çin siyasi gerilimi, Orta Doğu ikliminde İsrail — Filistin çatışmasını, Avrupa’da yükselen milliyetçilik kavramı ve Batı Afrika’daki ülke için rejim çatışmalarını bizlere farklı olgular üzerinden yansıtarak düşünmemizi sağlamaktadır. Zaman zaman Türkiye eksenine de giren karakterimizin başbakan ile yapmış olduğu görüşmede hayli etkileyici olduğunu söylemem gerekiyor. Özellikle yazarın Türkiye başbakanına dair vermiş olduğu resim hayli etkileyiciydi. Siyasi olarak hiçbir ülküye sahip olmayan bir vantrilok sanatçısının zamanla halkın gözünde büyümesi, başarılı olması ve sonunda bir ülkenin başbakanlık makamına seçilmesi. Seçim vaadinin ise yalnızca “Milletin Sesi” olacağını belirtmesi Uzun yıllar başbakanlık yaptıktan sonra da kendi sesini sürdürebilecek topluluğu yanında toplaması ve eleştiriye asla açık olmayan bir yapıya bürünmesi. Buna iktidar bağımlılığı ya da sarhoşluğu diyebilir miyiz? Elbette ki bir noktada siyasi olarak güç kazanan bu insanların makamlarını bırakması zor olabilir. Fakat ülkenin seçim sisteminin sınırlayıcılığının olmamasının da bunda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, yazar Hakan Günday, geçmişten bugüne insanlık boyunca yaşanan çatışmalar, tarihi olaylar ve şiddet dolu eylemleri resmeden ve hatta bütün bunları hayali birtakım girişimler doğrultusunda işe dönüştüren insanları okuyucusuna göstermektedir. Açıkçası yazarın bu kısımda bize sosyal medya üzerinden oluşturulan algı yönetimi hatta kara propagandayı gösterdiğini düşünmekteyim. Son bölümde vermiş olduğu Roma hükümdarı Augustus örneğinde de belirttiği gibi savaşı başlatan ile barışı sağlayan yine aynı kişiler ya da topluluklardır. Tıpkı son birkaç yıldır yaşadığımız Covid-19 pandemi sürecinde olduğu gibi diyebiliriz. Bu salgını başlatan ülke olarak bize gösterilen Çin hükümetinin aynı zamanda Dünya’ya ilk aşıyı tedarik eden ülke olması gibi diyebiliriz. Büyük resim çok şeyi ifade ediyor gibi görünebilir fakat bizler bu resmin hangi parçasındayız ya da gelecekte hangi parçasında olacağız bunu çok iyi belirlememiz gerekiyor. Yazar Hakan Günday’a bu kitabı bizlere sunduğu için tekrardan teşekkürlerimi sunarım. Keyifli okumalar …
Zamir
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,659 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.