Ben bu kitabı lise ikiye giderken okumuştum. O zamanlar bilmediğim kelimelerin anlamlarına baka baka okumuştum. Kitap bittiğinde çok beğenmiştim. Hatta birkaç yakın arkadaşıma kitabı verip okumalarını istemiştim. Ama her seferinde dilinin çok ağır olduğunu söyleyip daha giriş kısmını bile tamamlamadan kitabı bana geri verdiler.. Yıllar sonra kapakta yer alan resmi bir dergide gördüm. Matrakçı Nasuh tarafından çizilmiş. Kendimi kısa bir an için de olsa geçmişe dönmüş gibi hissettim. Daha sonra yazarın ikinci kitabını okudum. Kitab-ül Hiyel çok daha karmaşık bana göre. İçerisinde bir sürü basit makine düzeneği çizimlerle ve sözlü olarak anlatılıyor. Bir de bunun İhsan Oktay Anar üslubu ile anlatıldığını düşünün.. Şimdi ben de tekrar Puslu Kıtalar Atlasını okumayı düşünüyorum:))
Son
Bana nedense dili çok ağır ve azda sıkıcı geldi:(
İncelemeniz çok hoş ve benim kitap hakkında düşünüpte anlamlandıramadığım duyguları çok güzel ifade etmişsiniz. Teşekkür ederim. Sizin de dediğiniz gibi karmaşık okuması zor ama çok güzel bir kitap. En kısa zamanda bir daha okuyacağım inşallah. Daha farklı bakış açısıyla daha çok idrak ederek.
Duygularıma tercüman olmuşsunuz valla elinize yüreğinize sağlık 🙏☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.