Ve nefesimi tuttum. En derine, en dibe inebilmek için. Bıraktım kendimi hayat okyanusuna. Beni dibe çeken zihnimin ağırlığıydı. Ve dibe daha çok vardı. Ama gidiyordum. Yavaş yavaş. Ayaklarına beton dökülmüş bir mafya kurbanı gibi... En derine. Dünya yuvarlak. Hayat da öyle. En derini aynı zamanda da en yükseğidir hayatın. Nereden baktığına bağlı. Nerede doğduğuna. Doğduğun yerden ne kadar uzak laştığına bağlı. Elindeki şişede ne kadar hayat kaldığına bağlı...