Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

186 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"İslamiyet, baştan başa mesuliyet ve mükellefiyettir. Ondan kaçamayız." Bana kalırsa Aziz Efendi'nin Erbakan hocada tezahür etmiş en fevkalade sözlerinden bir tanesi budur. Belki de Erbakan hoca, bütün ömrü hayatı boyunca bu sözün ağırlığını omuzlarında hissetmiş, bu yüzden davası uğruna hiçbir zorluğa boyun eğmeden, hiçbir şeyden 'kaçmadan', sabırla yoluna devam edebilmiştir. Çünkü dinin ona vazife olarak biçtiği "mesuliyetler ve mükellefiyetler" vardır. Her birimize olduğu gibi… İyi bir tahsil görmüş, ağır ceza reisi baba Mehmet Sabri Bey, -ki şer'i ilimlerde de oldukça donanımlıdır ve aynı zamanda medrese tahsili de almıştır- Sinop'un tanınmış ve varlıklı ailelerinden birine mensup olan anne Kamer hanım ve tabi bu iki insanın oluşturduğu aile medresesi. Evet, bence tam olarak bir medrese, hatta Ömer Seyfettin'in söylemi ile "Gizli mabed" bile diyebiliriz. Mehmet Sabri Bey'in nasıl feraset sahibi bir müslüman olduğunu çocuklarına koyduğu isimlerden dahi anlayabiliriz:Nizamettin, Sadettin, Necmettin, Kemalettin, Atıfet ve Akgün…Okuyup "Ehl-i vatana ve İslam'a hizmet edecekler çünkü." Mehmet Sabri Bey, görevi dolayısı ile Anadolu'nun birçok ilini gezmiş ve gittiği illerde kendine uygun muhitler bulmuştur. Afyon'da iken Nakşibendi Şeyhi Yörükzade Ahmet Feyzi Efendi onu etkileyen başlıca kişilerden bir tanesidir. Hatta Erbakan hoca bu sıralarda henüz yaşını doldurmamıştır ve Ahmet Feyzi Efendinin bir gün duasına da mazhar olmuştur:"Maşallah, çabuk büyü de derse yetiş, Ya Rabbi İslam'a Kuran'a hizmetkar eyle." Neydi?..Dua mü'minin miracı.. Elbette dua kadar, bir çocuğun yetişmesinde ehemmiyet arz eden şeylerden bir tanesi anne-babadır. Daha en başta Mehmet Sabri beyin ve Kamer Hanımın benimsediği kriterlerin ileride çocuklarını nasıl yetiştirici bir etkiye sahip olduğunu kitabı okudukça daha iyi anlıyorsunuz. Mesela Kamer hanımın günlük gazetelerden keserek sakladığı kağıtlarla çocuklarına Osmanlıca öğretmesi, Mehmet Sabri Bey'in çocuklarına daha küçük yaşlarda iken camii kültürünü kazandırması hatta camiiyi eğitimin merkezi olarak kılması belki de verilebilecek en basit örneklerdir. Zaten çocuk yetiştirmenin belki de en mühim veçhesi budur:Genç dimağlara onu yap, bunu yap emirleri vermekten ziyade önce onlara örnek teşkil etmek. Sonrasında ise çocuk ister istemez gördüklerini hayatına idame ettirecektir zaten. Hem de hiç farkına varmaksızın. İlerleyen bölümlerde kitap, Erbakan hocanın siyaset hayatında kullandığı bazı ifadelerin annesi Kamer Hanım'dan kaldığını söyler mesela.. Anne- baba kadar, kardeşlerin de böyle yetiştirici bir etkisi var, hiç şüphesiz. Oynanan oyunlardan, yapılan yaramazlıklara kadar hatta:) Erbakan hocanın, zekasının en parlak devresinde, kendi kafasından icat ettiği oyunlar sadece kardeşlerinin değil komşu çocuklarının da ilgisini çeker. Daha o zamanlarda kural koyma ve oyun kurma görevini üstlenmiştir yani. Evlerine ziyarete gelen Mehmet Rüştü Aşıkkutlu Hoca'dan aldığı "Allah bu yolda daim etsin. Yıldızın parlasın oğlum Allah yolunda, millet yolunda.." duası yine Erbakan hocanın hayatının miraçlarından bir tanesidir belki de. Çocuklarını bir hayli iyi tanıyan Mehmet Sabri Bey Necmettin hocayı İstanbul Erkek Lisesi'ne yazdırıp, Almanca tahsil görüp makine mühendisi olmasını istiyordu. Aynı zamanda Erbakan hocanın dini ilimlere merakını fark eden baba Mehmet Sabri Bey oğlunu gittiği dergahlardaki alimlerle de tanıştırır. Ve tabi Erbakan hocanın, hayatının mihverini oluşturan insanların halkasına dahil olması onu ileride "Necmettin" yapan unsurlardan bir tanesidir. Son derece başarılı lise ve üniversite hayatı ile beraber hocanın hayatı diyar-ı gurbete de düşer tabi. Zaten kitap da Abdülaziz Bekkine Efendi'ye yazdığı uzunca bir mektup ile bitiyor. Mektuba başlangıcı dahi son derece örnek alınası:"Esselamualeyküm muhterem efendim…" Kanaatim o dur ki, bu kitap sadece Türk siyaset tarihine damgasını vurmuş, her koşulda ve şartta Müslümanca tavrından taviz vermeyen, her yaptığı amelde Allah'ın rızasını gözeten ve daha sayamayacağım kadar çok hasleti bulunan, sabrın en mücessem örneği bir Ehlullah'ı anlatmıyor. Müslüman bir gencin okuduğunda nasıl bir insan olması gerektiğine dair kendine hisseler çıkartabileceği, anne- babaların kitabı okuduktan sonra nasıl ebeveyn olmaları gerektiğine dair onlarca güzel detay var Erbakan hocanın hayatında. Zaten Abdülaziz Bekkine Efendi'nin söz buyurduğu gibi "İslamiyet, baştan başa mesuliyet ve mükellefiyettir. Ondan kaçamayız." Bu mesuliyet ve mükellefiyetlerin en muhkem örneği, Allah dostu ve onu takip edip izinden giden herkesin hocası Necmettin Erbakan… Mekanı cennet, ruhu şad olsun inşallah.. 22.02.2022
Das İst Erbakan
Das İst ErbakanFehmi Çalmuk · Hoton Yayınları · 20176 okunma
··
192 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.