Gönderi

Öztürk,mürtedin ölüm cezasına çaptırılmasının Kur'an'da yer almayan bir uygulama olduğunu söylerken zikrettiği ayetin yanlış meallendirmiştir.Hatırlayacağımız gibi Öztürk, Bakara Suresi 217. ayetin mealini şöyle vermişti: "İçinizden kim irtidat edip dininden dönerse kâfir olarak ölür. Böylelerinin amelleri dünyada da âhirette de boşa gitmiştir. Ateş ehlidir onlar, sürekli kalacaklardır orada." Burada ayetin ilk cümlesi -Öztürk'ün ifadelerini kullanacak olursak- şöyle olmalıdır: "İçinizden kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse...” Bu, Arapça gramer kurallarına göre -orijinal ifadesiylebir şart cümlesi"dir ve Kûfe ekolü dışındaki dilcilerin tamamına gore "fe" harfiyle başlayan bir "cevap cümlesi" tarafından izlenecektir. Nitekim ayette de böyle olmuş ve bu şart cümlesinin ardından, "fe ulâike habitat a'mâluhum..." tarzındaki cevap cümlesi gelmiştir. Ancak burada Öztürk’ün işi karıştırmasına sebep olan bir "fe" harfi daha vardır ve bu cümleden önce gelmiş olan "fe yemut ve huve kâfir" cümlesinin başında bulunmaktadır. Ne ki buradaki "ve huve kâfir" ifadesinin açık bir “hal cümlesi" olması ve anlamı "kâfir olduğu halde ölürse" şeklinde tamamlaması "Kur'an uzmanımız"ın dikkatinden kaçmıştır. Olabildiğince basitleştirerek ve kısa tutarak vermeye çalıştığımız bu gramatik tahlil doğrultusunda bu cümleyi hal cümlesi yapan "vav" harfinin görmezden gelinmesinin sonucu bakın nerelere çıkmaktadır: Öztürk'ün verdiği meal doğru kabul edilecek olursa, hayatında bir kere irtidad edip İslam'dan çıkan kimse, artık "ağzıyla kuş da tutsa" kâfir olarak ölmekten kurtulamayacaktır! Peki bu kişi bir kere irtidad ettikten sonra gerçeği yakinen görse ve pişman olarak samimiyetle yeniden İslam'a girip Allah'ın rızasına uygun bir hayat yaşasa, yine de değişen bir şey olmayacak mıdır? Öztürk'e göre hayır! Sebep? Çünkü ayet böyle diyor! Peki, Öztürk ayete verdiği bu anlamı Kur'an'ın mesajı ve bütünlüğüyle bağdaştırma becerisini nasıl gösteriyor? Hafız olduğunu söyleyen Öztürk, Bakara Sûresi 217. ayet bu şekilde meallendirirken, Âl-i İmrân Sûresi 89. ayeti "unutmuş" olmasın sakın! Bakın Yüce Allah ne buyuruyor: "İmanlarından, resulün hak olduğuna tanıklık ettikten kendilerine ayan-beyan deliller geldikten sonra küfre sapmis bir topluluğa Allah nasıl kılavuzluk eder? Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez. İşte böylelerinin cezası: Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların laneti üzerlerine... O lanet içinde sürekli kalacaklardır. Ne azap hafifletilecektir onlardan ne de yüzlerine bakılacaktır onların.Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna Hiç şüphesiz Allah, çok affedici çok merhametlidir. " Öte yandan bu ayeti “bir şekilde" devre dışı bırakmış olan Öztürk açısından, Sünnet'in, irtidad suçunu işleyenlerin belli bir süre İslam'a davet edilmesini ve İslam'ı terketmelerine sebep olan fikrî ve akidevî şüphelerinin giderilmesi için gayret gösterilmesini öngörmesi hiçbir anlam ifade etmemektedir. Ancak işin garabetine bakın ki, kendisi, hayatında bir kere, aklına üşüşen bir şüphe dolayısıyla dinini terkeden bir kimsenin elinden, yeniden gerçeğe dönme şansını ebediyen almakta ve böyle kimseleri kâfir olarak ölüme mahkûm etmektedir. Bu durumda okuyucuyu, şu sorunun cevabı üzerinde iz'an, insaf ve basiretle düşünmeye çağırıyoruz: İslam'dan çıkan kimsenin, "mutlak hakikat”i terketmesine sebep olan şüphelerinin ilmî ve fikrî bakımdan doyurucu açıklamalarla ortadan kaldırılmasını ve ondan sonra da bu hususlar üzerinde yeniden düşünmesi için kendisine zaman verilmesini öngören Sünnet mi, yoksa beşer tabiatının doğal bir yansıması olarak hayatında bir kere Hakikat konusunda şüpheye düşmüş olan bu kimseyi, İslam'ın güzelliklerine yeniden dönebilme fırsatını elinden alarak küfür üzere ölmeye ve ahirette sonsuz azaba mahkûm etmeye niyetli olan Öztürk mu daha doğru bir yerde durmaktadır?... Acaba bu dinin sahibi ve tayin edicisi olan Yüce Allah'ın Tevbe etmesi hakinde bağışlanacağını bildirdiği böyle kimseleri ebedi hüsrana mahkum eden Öztürk bu yetkiyi nerden almıştır?
Sayfa 61 - RIHLE KİTAPKitabı okudu
·
162 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.