Harika Tesbitler,Kur an a ilgili herkeze tavsiye ederim Müslüman zihin hz.peygamber’den sonra dini, bireyin egitim ve ögretiminde degil toplumun yönetiminde ve denetiminde kullanmıştır.bu zihinsel yapı günümüzdede devam etmektedir. Gelenege baglı kalınarak yeni bireyin inşaası da yeni bir medeniyetin gerçekleşmeside mümkün değildir. Müsşlüman insanın birey olmasını engellemenin tek yoluda onu Kur’an’ın muhatabı olmaktan çıkarmaktır. Bu durumun zorunlu sonucu bireysel yaşamın rehberi olarak geleneklerin ortaya çıkmasıdır. Zira bu gelenek Kur’an ilkelerinin temellerini rivayet ile sarsmaktadır. Eger insan rotası çilizmiş bir varlıksa onda iradenin olmasına aklın bulunmasına gerek varmıdır? İnsan Nedir? Şahsiyeti,aklı,iradesi bulunan ve sonumlu olan bir varlıktır. İnsan Neiçin vardır? ( İnsanın gayesi Allah tarafından tesbit edilmiş olmasına ragmen,bu hedefin gerçekleştirilmesini Allah insana bırakmıştır. İnsan aklı,iredesi ve tecrübesi ile bu gayeyi gerçekleştire bilecek imkana sahiptir. Amacı gerçekleştirip gerçekleştirmemekte serbest bırakılmıştır. İnsan bilinçli,sorumlu ve hür bir varlık olup Allah tarafından yeryüzünde görevlendirilmiştir. Ezelde bizim için tesbit edilenin dışında davranma imkanımız varsa bu tesbitin,yoksa iradenin,hüriyetin ve sorumlugun anlamı olmaz. Kuranı kerimin insanlara ulaştırılmasında iki elçi bulunmaktadır .Bunlardan biri Cebril Melek digeri bir insan olan Hz. Muhammed dir. Müslüman gelenek Vahyi ilave yapılmadan gelmesini yeterli bulmamıştır.Bu nedenle olsa gerek Hz.Muhammed e gelen vahyin Kurandan ibaret olmayacagı tezini geliştirmiştir.Dogrusu Kuran mesajını sulandırmanın en etkin yolu Hadislerin kaynagının bu çeşit vahiy olduğu düşüncesi yaygınlaştırılmıştır. Artık Kuranın yanına Kuran gibi bir kaynak daha konmuştur. Daha sonra asıl ile ona bağlı olan yer değiştirmiştir. Kısaca Kuran vahyi ile Sünnet vahyini eşitlemek Kurani mesajın devre dışı kalmasına neden olmuştur. Kuran ile Müslüman arasıona Hadis ve Sünnet girmiştir.Daha dogrusu Kurana gidişin yolu Sünnetle kesilmiştir. Artık Sünnetin konumunu tartışmak bile söz konusu olmaktan çıkmıştır. Hatta Rivayet derleyiciliği yapmak ilim yapmak olmuştur. Kuaran Arap dilinde gönderilen bir vahiydir.Arapça Allahın dili degil Kuranın dilidir. Hz. Muhammed Arap oldugu için Yüce Allah araç olarak elçisinin dilini kullanmıştır.

Kur’an’a Yabancılaşma SüreciAhmet Akbulut · Otto · 201880 okunma

·

133 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

cengiz