Gönderi

346 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
2022 (Pars) yılında okuduğum 33.betik [Buğu ayının 6.betiği]
Geçen sefer Bozkırın koruyucu ruhu Dala Han'dan birbirinden çok güzel destansı halk hikayelerini dinlerken sanki o evrenlere yolculuk ettiğimi his ettim. Sonra beni Yer-Sub denilen koruyucu ruhların hakanın yanına gönderdi. O da Dala Han gibi birbirinden çok güzel destansı halk hikayelerini dinledim. İkisi beni çok güzel ağırladılar. Önümde kımız ve at eti kavurması eksik olmadı. Ondan dinlediğjm hikayelerden yola çıkarak çıkardığım izlenimlerle sizi başbaşa bırakıyorum. Altay Türkleri Halk Hikayeleri'nde destansı ve özgün fantastik havasını iliklerinize kadar his ederken birbirinin devamı gibi sayılabilecek destansı halk hikayelerini dinlediğinizin farkına varacaksınız. Sıkılmanın yok denecek kadar az olan destansı halk hikayelerinde Çizmeli Kedi masalının protosu denilecek "Kedi" destansı halk hikayesini okurken şaşkınlıktan ağzınızı açık kalacak. Tepegöz destansı halk hikayesinin çıkışı Altay Türkleri'nin Canavar Almış ve Borolday Mergen destansı halk hikayesi olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca baatır ve Celbegen yerine batır ve Yelbeğen diye yazabilirdi çünkü Altay Türkçesi'nde uzun ünlüler diftonglaşma olarak karşımıza çıkar. Lehçemize göre yazarken tek ünlü olarak yazılır. Altay Türkleri'ninki için ne yazdıysa Hakas Türkleri'nin destansı halk hikayeleri için geçerlidir çünkü aynı grupta yer almalarından ortak bir boydan gelme ihtimalleri de yüksektir. Ayrıca Kuzeydoğu Türk Lehçeleri, Türkiye Türkçesi'ne göre bağımsız diller gibi göründükleri için özgünlük açısında önemli kaynaklar oluyor. Hansel ve Gretel'in Türk daha doğrusu orijinal ilintilerinden "Üç Kızkardeş ve Yelbeğen Nine" olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca "Sihirli Moğol Horozu" destansı halk hikayesini çok beğendim çünkü merak unsuru ön plandaydı. Saha Türkleri'nin destansı halk hikayelerinde kara şaman ve karanlık teması hakim olduğu için dinlerken besmele çekmeyi unutmayın çünkü nerde nasıl sana abası musallat olacağını bilmiyorsun. Genelde kalabalıkla dinleyiniz. Burada Saha Türkleri'nin karamsar yanını görüyoruz. Şamanlar Diyarı adında özgün fantastik yazanlar neden Türk ve Moğol şamanları göz ardı edilirken Düşler Diyarı serisindeki Per'in Norveç Cermen tiyatrosundan esinlenmiş olsa da aslında Per'den önce Suçuna'mız vardır. Elbette takdir fantastik yazan kalemlerindir. Omogoy'un Kızı'nda hiçbir kadını dışlanmamalıyız ki onları karanlığa sürüklemekten vazgeçmiş oluruz. Tuva (yada Tıva) Türkleri'nin destansı halk hikayelerinde genellikle Ösküs Ool (Ösküs Oğul) ve Karatı Han yaygın olarak işlenirken okuduğunuzda etrafınızda yer-sub iyelerin ahenkle dans ettiğini göreceksiniz. Eğer avlanmayı seviyorsanız Orman Ruhu'nun verdiği avlara şükredip ve ondan hiç bahsetmeyiniz ki bereket hep sizinle olsun. Kara Şulbus ve Cılbıga (Yerböke)'ya görünmeyin sakın ha! Ayrıca Altay Türkleri ile ortak bir han kullanmışlar: Karatı Han. Acaba Altay Türkleri ile ortak bir boydan mı geliyorlar? diye sormak isterim. Başkırt Türkleri'nin destansı halk hikayelerinde Kıpçak Türkleri izlerinin yanı sıra asıl geldikleri Ogur boyunun izlerini taşımaktadır. Ayrıca Sibirya (Kuzey Doğu Türkistan) Türkleri'yle benzer motif taşıması o coğrafyadaki Türkler'in Kıpçak ve Ogur boylarından gelmesi ve zamanla uzak coğrafyadan dolayı bağımsız dil gibi görünmüşlerdir. Bu destansı halk hikayelerindeki karakter ve mekan adları sayesinde buram buram özgün fantastik kokuyorlar çünkü Türkiye Türkçesi'nden farklı ses denkliklerine sahip oldukları için. Ayrıca Büyükayı Takımyıldızı'na "Yedikız" sözünün Kıpçak Türkçesi ses denkliklerine uygunlaştırılmış "Yedigir" sözü kullanıldığını fark edeceksiniz. Genelde yer-sub iyelerinin temalı olsa da yılan motifi bu Türk boyunda önemli bir yere sahip olduğunu da görüyoruz. Kazak Türkleri'nin destansı halk hikayelerinde genellikle büyücülük teması yaygındır. İyi ve kötü büyücülerle tanışırken açgözlülüğünün sonunu göreceksiniz. Ayrıca kedinin ormanların kralı aslandan daha akıllı ve kurnaz olduğuna tanık olurken akıl, herşeyden üstün olduğunun farkına varacaksınız. En çok "Büyücü Kadın" destansı halk hikayesini çok beğendim. Keşke Han'ın idam ettiği büyücüden kara bulut olup sevdiğim kızın rüyasına girip onu etkileseydim. Kabulganlık bence en güzel sihirdir ve Harry Potter'dan önce bizim kültürde var olduğunu öğrenince şaşkınlıktan ağzınız açık kalacak. Kırgız Türkleri'ne ait "Umay Kız" adlı destansı halk hikayesinde bir faninin babasını iyileştirmek için alternatif tıbbı öğrenerek babasını iyileştirip bu başarısını büyükbabasına atıf ederek mütevaziliğini gösterdi. Öğrendiği bilimle tüm insanlığa faydalı olarak insanlar ona duacı oldu ve Tanrı tarafında ölümsüz oldu ve böylece doğurganlık ve bereket koruyucu ruhu haline geliyor. Derlemeci Kırgız Türkçesi adları olduğu gibi bırakmış ve Datka kadın adı olduğunu biliyordum. Nogay Türkleri'nin destansı halk hikayelerinde genellikle batırlık teması işlenmiş. Kimi cesaretli kimi kurnaz kimi de sihirbaz çırağıymış. Bu hikayeleri okurken sakın Nogay ve Türkmen'in karşısına çıkmayınız çünkü sizleri donunuza kadar soyarlar. Ayrıca kabulgan karakterlerin hayvan donları ateşe atıldıktan sonra neden insan formunda kalmadığına gelirsek burada dış görünüş değil içleriyle sevmelidir çünkü tiksindirici görünen şeyler aslında bizim için hayırlı işlere vesile olur. Kardeş boy Başkırt Türkleri'ndeki yılan formu pek mantıklı gelmedi. Aslında iyi hikayeyi birleştirip Biçin Kabulganı temalı olarak yeniden yazılabilir. Sihirbaz çırak ise hem Kazak hem de Nogay boylarında benzer olmasını bence Kıpçak Türkleri'nin arkaik destansı halk hikayesinin farklı ilintileri olabilir. Öncelikle Kırım ve İtil Tatar Türkleri, "Tatar Türkleri" adı altında topladığı için derlemeciyi ayakta alkışlıyorum. Serinin devamında diğer Tatar Türkleri aynı şekilde tek bir tarafta toplanmasını umuyorum. Destansı halk hikayelerine baktığımızda batırlık ve cadılık temaları ön planda olduğunu görüyoruz. Ayrıca destansı halk hikayesinde korku-gerilim yazılabileceğini görürken de Kamır Batır (bizde Hamur Batur) hikayesinde Kılıç Batır gibi evlat hasreti cansız varlıklardan oluşması bana Pinokyo masalını anımsattı. Acaba bu yöntem bizden İtalyan Latinleri'ne mi geçti? diye sormak isterim. Birde Ay Savaşçısı animesinin Türk uyarlaması yapılırsa Grek Miti'nden ziyade Ay'daki Kız adlı destansı halk hikayesinde faydalanabilir yani Ay İnsanları, Dünya'dan gelen kız ve sevgilisinden gelir. Bakalım zaman ne gösterecek. En köklü ve en eski Türk boyu olan Uygur Türkleri'ne ait destansı halk hikayelerinde iki tanesi bu derleme betiğinde yer alıyor. Birincisinde fantastik öğeler yok denecek kadar azken hikayede ahmakıslatan yağmurların tabiri nereden geldiğini anlatılıyor. İkincisinde ise kadınların en kötüsü bile ejderhayı bezdirmesinden anlıyoruz ki kadınlar, şeytana bile pabucu ters giydirerek onlar düz yolda yürütmesini bilinir. Bence şeytan, silahları değil kadınları doldurmaya başlasın ki nerde nasıl patlayacakları belli değildir. Ey Tanrı'm sen bizi şeytana pabucunu ters giydirtip düz yolda yürütmeyi öğreten kadınlardan koru bizi... Rusya Federasyonu'nun Uzakdoğu Federal Bölgesi'ne bağlı Çukotka Özerk Okruğu'nun yerli halkı olan Çukçiler'e ait olan "Ay Adam" destansı halk hikayesinin bu betikte yer almasına anlam veremedim çünkü Çukçiler bir Türk boyu değildir. Belki de sınır komşuları olan Saha (Yakut) Türkleri ile kültür alışverişinden dolayı destansı halk hikayelerinde Türk izleri taşıyor. Hikayeyi dinlerken sanki Türk kültürünün sözlü gelenek ürünlerinden biri okumuşum gibi geldi. Neden ay adam, ins kızını almak istediğine anlam veremedim. Hikaye gözümün önünde sahne sahne canlandı. Özgün fantastik yazanlar kasım kasım kasılmak yerine özellikle Kuzeydoğu Türkistan (derlemecinin tabiriyle Sibirya) Türk Destansı Halk Hikayeleri birer başucu eserler olarak faydalanırlar. Oradaki Türk lehçeleri, Türkiye Türkçesi'ne göre birer dil gibi göründüğü için karakter ve mekan adları özgünlük yaratıyor. Ayrıca derlemeci iyi ki de Güneybatı Destansı Türk Halk Hikayeleri'nin dışında diğer destansı halk hikayelerine yer vermiştir. Ümidim üçüncü betikte Kuzeydoğu Türkistan dışında Çuvaş Türkleri'ne yer verilmesi temenni ediyorum. Yaşadığımız doğaya önem veriniz ve onu cansız görmeyiniz. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. #BetikEli #YerSuHikayeleri #EmrahEce #ÖtükenNeşriyatı #Kitapyorumu #HalkHikayesi #Destansı #Sibirya #DoğuTürkistan #DeştiKıpçak #ÇukotkaÖzerkOkrugu #KitapTavsiyesi #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Yer - Su Hikâyeleri
Yer - Su HikâyeleriEmrah Ece · Ötüken Neşriyat · 202225 okunma
··
485 views
Murat Alper Göker okurunun profil resmi
Pinokyo meselesine katılmıyorum. Arketipleri göz ardı etmeyin. Bizde olan şey başkalarında da var diye onlara ihraç etmiyoruz. Yazarın İlk Sözde dediği gibi: "İnsan her çağda İnsan ve kolektif bilinç dışımız hep hikayeler uyduruyor."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.