Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Tatlı Rüyalar, Alper Canıgüz'ün okuduğum ilk kitabı, kendisinin de yazdığı ilk romanmış. Kitapta ilgimi çeken ilk şey "psiko-absürt" ifadesi olmuştu. Okumaya başladıktan sonra da daha ilk sayfalarda bile yazarın bahsettiği absürtlük kendini göstermeye başlıyor. Kitap boyunca anlatılanlar ne tam olarak gerçek ne tam olarak fantastik. Gerçek hayatta yaşayabileceğimiz en basit olayı, diyaloglarla birlikte pek de o şekilde yaşanması mümkün olmayan bir hale getiriyor yazar. İşte kitabın absürtlüğü de buradan geliyor. -spoiler- Daha ilk sayfalardan hem anlatılan hikayeyle hem de karakterlerin farklılığıyla merak uyandırıp içine çekiyor kitap. Hayatını satan bir genç Hamit, eski bir hikayenin peşindeki Hector Berlioz, rüyalarında başka birinin hayatını gördüğü için gerçeklik algısı bozulan Şevket Hakan Tunçel, ona düş dünyasına geçmesine yardım etmeyi kabul eden psikoloji profesörü Olcayto Fişek, beş sene önce öldürülen Panş ve onun parasının peşinde olan ortakları Piç Okan ve Tatar... Bütün bu karakterlerin hikayeleri okuması keyifli bir şekilde aktarılıyor okuyucuya. Ama beni tam olarak tatmin etmeyen bir şey var ki o da bütün olayların çözümlenip hikayenin aslının okuyucu için netleştirildiği kısım. Hikayenin yeterince etkileyici bir şekilde toparlanmadığını düşünüyorum. Bütün o rüyadayken başka birinin hayatına geçiş yapma olayı paralel evren konseptini hatırlatsa da yazar buna dair bir ifadede bulunmuyor. İnsanların kendi yarattığı düş dünyaları üzerinde duruyor daha çok ama bu da benim için istediğim etkiyi yaratmadı. Belki de böyle absürt bir hikayenin daha gerçekçi bir zemine oturtulması kitabın genel havasına ters düşeceği için olması gereken buydu, emin değilim. Bunun dışında okurken en keyif aldığım kısımlar Profesör Fişek ve psikoloji yüksek lisans öğrencileri arasında geçen bütün o rüya yorumlamaları ve psikoloji tartışmaları olan kısımlardı. Benzer şekilde profesörün Şevket Bey'le psikoloji bilimi üzerine gerçekleştirdiği sohbetleri okumak da keyifliydi. Her ne kadar olayın çözümlendiği kısmı tatmin edici bulmasam da genel olarak bazı diyaloglara gülerek, kitap boyunca aralara serpiştirilen ufak detaylar hoşuma giderek (en sonda Parş ve Bebeka'nın dinlediği şarkıların, Şevket Bey'in Tematik Algı Testi'ne yazdığı hikayedeki Hüseyin Bey'e ait olması gibi) keyif alarak okuduğum bir kitap oldu benim için. Yazarın diğer kitaplarını okumak konusundaki hevesimin arttığını söyleyebilirim. Freud'un ışığı üzerinizden hiç eksilmesin!
Tatlı Rüyalar
Tatlı RüyalarAlper Canıgüz · Alfa Yayınları · 20206.9k okunma
·
150 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.