Janet Frame, trajik bir hayat hikâyesine sahip yazarlardan. Çok küçük yaştayken kitaplarla, kütüphaneyle tanışmış ve ailesiyle sorunlu ilişkisinden kaçıp sığındığı kitapların dünyasını çok sevmiş. Yazar olmak isterken öğretmenlik yapmak zorunda kalmış ve bu esnada geçirdiği bir sinir buhranı sonrasında da sekiz yılını geçireceği akıl hastanesinde bulmuş kendini. Üstelik tüm bu süre sonunda yanlış teşhis konduğu anlaşılmış ve Frame -ödüllü bir yazar olarak- hastaneden taburcu edilmiş. Sudaki Yüzler’i de kendi hikayesinden yola çıkarak kurgulamış. (Kitaba başlamadan önce ilk sayfada yer alan yazarın biyografisini okumanızı öneririm. Ordaki bilgiler ışığında kitaptaki detayları da yakalayınca eser çok daha anlamlı ve etkileyici oluyor). İki farklı akıl hastanesinde yaşananlar anlatılıyor romanda. Frame, Felaketzedeler Evi romanını anımsatacak şekilde, marjinalize edilip toplum dışına itilen ve insani haklardan dahi yoksun bırakılan akıl hastalarını oldukça gerçekçi ama konunun kasvetinin okuru boğmasına müsaade etmeden, lirik bir dille anlatıyor. Akıl hastanesinde bir gün nasıl geçer, buraya kapatılan insanlar neler yaşarlar tanıklık ediyorsunuz. Araya, ailesiyle olan ilişkilerini ve kitaplarla olan geçmişini de serpiştiriyor Frame ve gerek karakterin geçmişini öğrenmek gerekse bu geçmişin Frame’in bizzat başından geçenler olduğunu bilmek inanılmaz keyif veriyor. Frame, uğradığı haksızlık ve yıllar boyu gördüğü kötü muameleye rağmen, yaşadıklarına uzaktan, daha geniş bir çerçeveden bakmayı da başarıyor ve bir yandan akıl hastanesindeki düzeni eleştirirken öte yandan sistemin kokuşmuş yanlarını ve bunların yaşananlardaki payını da atlamıyor. Ama dediğim gibi yazarla ilgili beni en çok etkileyen şey -şüphesiz güçlü bir kadın olarak verdiği mücadeleden sonra- dili. Konusunu bildiğim için okurken boğulacağımı düşünüyordum ama hiç öyle olmadı. Aksine Frame’in benzetmeleri o kadar muhteşem, anlatımı öyle naif ve duru ki elimden bırakmak istemedim okurken. Akıl hastalığı şiir gibi anlatılır mı diyorsunuz ve hakikaten bu konuda yazılmış en güçlü metinlerden biri. Sadece hastanede geçirdiği süreçte, bir okur olarak yaşantısının yanında, yazmak için verdiği mücadeleyi de okumak isterdim, belki de bu başka bir romanının konusudur. Frame’in kalemiyle herkesin tanışmasını çok isterim. Şu an baskısı yok ama yakın zamanda YKY tarafından yeniden basılacakmış. Şimdiden listenize eklemenizi tavsiye ederim.

Sudaki YüzlerJanet Frame · Yapı Kredi Yayınları · 2014131 okunma

·

4.814 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İpek Dadakçı