İskender, sanki bir "günlük" okunuyormuş hissi veren, derin kapsamlı kurgusuyla okuyucuya açık kapı bırakmayan ve her yanıyla kendini tamamlayan bir roman.. Oldukça ince düşünülmüş ve hiç bir detayı atlanmamış bir eser. Fırat nehri yakınlarında başlayan hikaye, İngiltere 'nin Londra sokaklarında dolanırken, kimi zamanda Abu Dabi' ye götürüyor okuyucusunu. En başta, Fırat nehri kenarındaki köyde yaşayan kadınların acı dolu hikayelerini uzun uzun çözümlüyor Elif Şafak! Oradaki kadınların hikayelerine dem vuruyor.. Töre, namus gibi hassas konuları sert bir şekilde gözler önüne seriyor. Doğuda kadınlara yapılan zulüme sessiz kalmıyor ve enikonu her kısmıyla ele alıyor. Cemile ve Pembe üzerinden anlatıyor derdini. Ardından hayatını Feci bir baba idaresinde geçiren Adem'in hikayesini alıyor bünyesine. Sarhoş bir babanın yaşattığı travmalarla büyüyen bir çocuğun büyüdükten sonra yaşadığı travmalarla nasıl feci bir insana dönüştüğü resmediliyor kitabın bir bölümünde. Adem babası gibi alkolik değil belki ama kumardan başını kaldıramıyor. Pembe ile evli ve pırlanta gibi 3 çocuğu varken, gönlünü bir pavyon kadınına kaptırıyor.. Roksana!.. Gözü yükseklerde bir afet.. Kitap onun hikayesini de es geçmiyor. Roksana da müthiş acılarla dolu bir bataklıktan sıyrılmış. Hayatın ona yaşattıklarından dolayı hayattan intikam alıyor bir nevi... Esma.. Adem ile Pembe'nin kızı.. Evin ortancası ve tek kızı. Londra'nın göbeğinde, Türk çocukların arasında bile erkek-kadın eşitsizliğine maruz kalıyor.. Yunus.. Evin en küçük oğlu, henüz küçük yaşlarda gönlünü kendinden büyük birine kaptırıyor.. Komün ruhlu, punk müzikler dinleyen bir grubun küçük üyesi.. Küçük yaşlarda omuzlarında taşıması zor yükleri taşıyor. Ve İskender! Pembe'nin ilk göz ağrısı.. Sultanı.. Erkeklik damarları yüceltilerek yetiştirilmiş bıçkın bir delikanlı! Kitabın müthiş bir karakteri daha var. Pembenin ikizi Cemile.. Cemileyi okudukça seviyorsunuz. Müthiş bir kardeş. Herşeyini feda edecek kadar gözükara.. Hayatını tamamen insanlığa adamış hayran olunası, eli öpülesi kardeş.. Ademin abisi Tarık var bir de! Namus bekçisi.. Soyismini taşıyan aile fertlerine leke gelmesin diye söylenen bir amca.. Kitabın açılışında gördüğümüz üzere İskender hapiste! Ve orada yazdığı mektuplarını okuyoruz romanın sayfalarında. Bir cinayet işlemiş ve adım adım o cinayete tanıklık ediyoruz her sayfayı çevirişte.. Hapishanede tanıştığımız Zişan bilgeliği ile İskender 'in yönünü değiştirip onu tasavvufi bir kimliğe bürüyor.. Kitabın kilit karakterlerinden Zişan sözleriyle bizi hayli düşündürüyor. Ve sürpriz final.. Roman kendini bölümlere ayırıyor ve her bir bölümüne karakterlerden birinin adını veriyor. O bölümde ismi yazılı karakterin olaylarla bağlantılı örgüsünü okuyoruz yalın ve soft bir dille. Okudukça okuyor ve bir sonraki sayfayı çevirmeye can atıyoruz.. Kusursuz, muazzam bir eser İskender! Puanım 10/9 İyi Okumalar

İskenderElif Şafak · Doğan Kitap · 201119,2bin okunma

·

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hüseyin Derya