Gönderi

172 syf.
·
Puan vermedi
Mekanik Adam
Modern Klasikler Serisi'nin 3.Kitabı olan Otomatik Portakal, içinde şiddet barındıran; iktidar, devlet ve birey kavramlarını işleyen, psikolojik derinliği olan felsefik bir roman. Yazar kitabı 3 bölüme ayırıyor. Bölümleri 'isimsiz'. Ancak her bir bölüm, okuyucusunu yeni bir olaya sürüklüyor. Yazarın anlatım dili çok eğlenceli. Kendine has bir üslup edinen yazar, gangster ruhlu karakteri Alex'in ağzından; "Söyleyin bakalım, napacağız? Ha?" gibi. şirin cümlelerle başlıyor satırlarına ve hikayesini bu tonda anlatıyor. Bu şirin argo dilini çabuk kanıksıyoruz. Alex, işçi sınıfına mensup bir anne babanın tek çocuğu. Henüz 15, 16 yaşında olan bu militarist genç, yaşından büyük işlere kalkışıyor. Uyuşturucu kullanıyor, çete kurduğu 3 arkadaşıyla (Pete, Aptalof, Georgia) adam dövüyor, yaralıyor, kesiyor, parçalıyor, tecavüz ediyor ve akla gelmeyecek türlü sapkınlıkları 'iğrençlik salyası' ile yapıyor. Bu sebeple, Kitabın ilk bölümü biraz şiddet teması üzerine kurulu.. Okuyucu vazgeçebiliyor belki bir parça ancak anlatımını güçlendirmek ve konusunun altını doldurmak içim Burgess bu yöntemi gözükara şekilde tercih ediyor. Bir nevi romanını şekillendirirken vazgeçilme riskini göze alıyor! Alex'in şiddet gösterdiği kesim genellikle burjuvazi tipler! İşçi sınıfına ait bir kesimde olan alex ve arkadaşlarının biraz da burjuvazi sistemi hedef aldığını ve zengin ve popüler olana karşı önyargılı davrandığını görüyoruz. Bu 'sınıf çatışmasını' özetler nitelikte bir durum. Alex'in 'kardeşlerim' dediği arkadaşlarıyla yaşadığı otoriter kavgalar ve çete üyelerinin birbirini satması, derin bir kaygı yaratıyor Alex'de. Genç yaşta kodese giriyor ve burada ayakta kalabilmek adına 'iyi görünümlü genç' rolünü oynamak zorunda kalıyor. Artan suç vakaları yüzünden işin içinden çıkamayan hükümet yetkilileri yeni bir modelleme üzerinde çalışıyor. Bunun adı 'Ludovico' tekniği. Kodeste yer alan bireylerin, topluma iyi bir şekilde kazandırılması için üzerinde çalışılan bir yöntem. Bu tekniğin ilk kobayı 'Alex' oluyor. Alex, 15 gün sonra kodesten kurtulup yeni bir hayata başlayacağı için heyecanlı ancak sistemin aslında kişiler üzerinde ağır yan etkileri var. zira bu deneye göre, kişinin seçim hakkı tamamen elinden alınıyor. Yani birey, ahlaki değerlerinden tamamen uzakta kalıyor. Kötüyü arzuladığı anda bedeninde bir cehennemi yaşıyor ve o andan kurtulabilmek için iyiyi düşünüp, iyi davranması ve iyiye yönelmesi gerekiyor. Yani, iktidarın modellemesie göre, birey mekanikleşiyor. Seçim şansına sahip olmayan, seçimleri otorite tarafından belirlenmiş otomatik bir insan oluyor.. Kitabın ismi de tam burada anlam kazanıyor. Orang, Malezya dilinde insan demek! Bizde otomatik portakal çevirisi biraz komik kalıyor tabi ama asıl anlatılmak istenen robotik bir yapı kazanan, düşünmesi istenmeyen insan topluluğu. Yazar Burgess, distopik evreninde bu hikayeyi anlatıyor.. Alex'in deney anında yaşadıkları bilinçaltına öyle bir işleniyor ki, benliğini tam manasıyla yitirip başka biri oluyor aslında. Şiddet yönü alınmış ama karar mekanizması devre dışı bırakılmış! Alex, mekanikleşmiş bu haliyle kendi benliğinden uzak bir şekilde ailesini kaybediyor, insanlardan dayak yiyor, hiçbir şey yapamaz oluyor. Bir süre sonra Alex sadece 'ÖLÜM' ü hedefliyor çünkü hayat artık onu eskisi kadar mutlu etmiyor. Bu durumda iktidar yetkilileri Alex'i eski haline getiriyor ve yeniden topluma karışıyor Alex.. Yıllar geçmiş, yaşı biraz büyümüş, yeni edindiği arkadaş grubu ile yine çete işlerine girdiğini görüyoruz. Ama bu kez daha solgun, daha durgun alex.. Eskisi kadar keyif almıyor yaşadıklarından.. Çünkü o artık büyüyor ve büyüdükçe yeni seçimleri onu bekliyor. O, gerçek mutluluğun aslında düzenli bir hayattan ibaret olduğunu, eski dostu Pete ve karısını görünce anlıyor!! Hayatımızdaki tüm seçimleri aslında kendimiz belirleriz. İyi veya kötü! İyi veya kötü nedir!? Kime göre ve neye göre? İşte tam da bunu sorgulamak düşüyor okuyucuyaaa.. Herkese İyi Okumalar..10 üzerinden 8 puan
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993,2bin okunma
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.