Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
tom gordon palmer ya da tom g. palmer'ın editörlüğünü yaptığı ve 2 makalesini yazdığı; türkçeye refah devletinden sonra adıyla çevrilen klasik liberal veya liberter ve hatta minarşist düşünceyi sindirmiş eser. her şeyden önce kitabın çevirisi ve redaktesi çok kötü. kitabın büyük çoğunluğu iyi bir google çevirisi gibi duruyor. birçok araştırmacı yazarın katkı sunduğu akademik bir çalışmaya büyük hakıszlık edilmiş. kitabın künyesi bile yanlış ulan bu kadar baştan savma iş yapılır mı, gönüllü kulluk üzerine söylev'in künyesini bu kitaba atmışlar. sonuç olarak ilgi çekici bir konu, güzel bir akademik çalışma. ama berbat bir türkçe baskı. liber plus yayınları yine bok yemiş yani. akıl hocası yayla olan yerden ne bekliyorsam... --- kitap --- neyse kitaba geleyim. geldim. yıllardır haset ede ede kem gözlerimizi diktiğimiz nordik ülkelerinin bu sistemi uzun süre sürdüremeyeceğini söylüyor bu yapıt. o kadar kaynak aktar aktar nereye kadar diyor, ayak yorganı geçti diyor. yunanistan bu yüzden battı, italya bu popülizm yüzünden güzel giden sisteme çomak soktu diyor. son yıllarda fransa'nın kaynak aktarımını azaltarak refah devleti anlayışını sınırlamak durumunda kaldığını söylüyor. amerika bile sağlık güvencesi diye diye çok büyük zararlar vermiş bütçeye. e çözüm ne? ne olsun? devlet, düzenleyici kurum olmayı bıraksın da insanlar işsizliğe, hastalıkta kaderine mi terk edilsin? yoo. mesela ingiltere'de 20. yüzyılın başlarında daha sosyal devlet sigorta, prim vs. soyguna başlamadan önce bir sürü kardeşlik cemiyeti varmış. bunların da yaklaşık 10 milyon üyesi varmış. hastalıkta, ölümde, işsizlikte hep birbirlerine yardım ederlermiş. iyilik yapmanın ve yapabiliyor olmanın getirdiği erdeme de sahipmiş insanlar. sonra devlet gelmiş. bu kuruluşlara belgeler sınırlamalar getirelim derken zaten bu sosyal işleri de ben yaparım siz kafanıza takmayın demiş. e nasıl yapacak? vergi bindirecek. vergi bindirince vatandaşın cebinde daha az para olacak. hem cepte az para var hem sosyal işlere bakan bir devlet var, ben niye gidip zaferi milli köyü yardımlaşma dernegine aidat vereyim. zaten veremem de artık, param azaldı, vergi veriyorum onunla. tek sıkıntısı bu da değil. bu dernekler vakıflar yardım edeceği üyeyi tanıyor, biliyor, yeri geliyor yardım edeceği zaman daha iyi araştırıyor. devlet öyle mi? değil. kayıtsız geliri olan vatandaşı nasıl takip edecek? çok zor. e ne oluyor peki? vatandaş çok vergi verdiğini hissediyor, ihtiyacı olmasa da yardımlara başvuruyor, kendince de "verdiğimin bir kısmını alıyorum zaten" diyor, kendini rahatlatıyor. tabii herkesin kendini rahatlatma gibi bir derdi yok, kimi bölge insanı da deniz-keriz bağlantısını düstur ediniyor. zaten devletten çok kim parayı çarçur edebilir. 20 lira yardım yapacam diye 200 liralık masraf kalemi çıkarır kendince. o 20 lirayı da doğru yere verirse takdir ederiz. --- kitap --- notlarıma bakmadan aklımda kalan derleme böyle oldu. velhasıl kafamı çok kurcalayan bir mevzu bu refah devleti konusu. bir liberal olarak bu meseleye dair liberal savunu çok mantıklı, vicdanlı ve ahlaklı geliyor. hakeza refah devletlerinin refahı ve savunusu da gayet mantıklı, vicdanlı ve ahlaklı. ya da birisi diğerinden daha ahlaklı ve daha az vicdanlı.
Refah Devletinden Sonra
Refah Devletinden SonraKolektif · Liber Plus Yayınları · 201722 okunma
·
420 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.