YABAN
içli bir serenattır hayata
metruk varlığın
sirenlerle yüzersin rüyalarında
uzak iklimlerden rüzgârlar eser
saçlarının leylâkları dökülür
kalbinin yamaları bir bir sökülür
ölümdür diye bağırırsın bütün vehimler
sesinde jilet kesikleri
esininde fırtınalar eserken
kırılmış kalemlerde hüküm olursun
yabanlık zor zanaat
hileli terazilerle tartar
tunçtan yargılarla biçerler seni
dillerinde cahil cesareti
tinlerinde mühürlü dogmaların
bin yıllık esareti
silahları baldıran
rüya kapanlarına çöreklenmiş
sonsuzca yılan
düşünün gümüşüne döker zehrini
ötekinin bile ötekisidir yaban
tek benzeri
"O Pera'daki Hayalet" sokak köpeği
bilge kahverengi gözleri kederle bakan
yaralarından esefler akan
ey yabana kapanlar kuran
anlaksız nadan
kaf dağının en dumanlı mertebesi
itirazın tek kemanlı senfonisi
reddedişin tam zamanlı efendisidir yaban
Rabia Mine