Gönderi

94 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
"Öyle yorgunum ki! Dinlenebilsem, birazcık dinlenebilsem..." diyen bir Martı. Nina. Tüm karakterlerin kendi dertlerinden boğulduğu bir tragedya Martı. Üzücü. Çehov burada "sevdiğin kadar sevilirsin" tezinin çürümüşlüğüne karşı başka bir tezi, "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" olayını savunuyor. Bu kitaba bi o kadar da ben yazardım ama maalesef mod... okuyorum ama yazmaya mecalim kalmıyor. Ama. Yine Nazım Hikmet'in o şiirinden bir şey daha paylaşmak istiyorum: Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. ️ Benim gönlümse tıpkı bir martı gibi... ️ Sen benim hayatımın son sayfasısın ... ️ Bomboş, derin bir kuyuya atılmış bir tutsak gibi, nerdeyim, beni ne bekliyor, bilmiyorum. ️ ''Eğer bir gün hayatım sana gerekecek olursa gel ve al onu...'' ️ "Tesadüfen bir adam gelir ve yapacak başka bir işi olmadığından mahveder her şeyi." ️ "Ben çalışıyorum, hayatı duyarak yaşıyorum, her an hareketteyim, siz ise yerinizden kımıldamıyor, yaşamıyorsunuz... Sonra, bir de kuralım vardır benim: İleriye bakmamak... Ne yaşlılığı, ne de ölümü getiririm aklıma... Her şey olacağına varır."
Martı
MartıAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 201620,6bin okunma
·
140 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.