Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

134 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum 34.betik [Buğu ayının 7.betiği]
Sadık Yemni adını ilk kez görünce onun Azerbaycan Türkü kökenli İran vatandaşı sandım. Sonra onunla tanışınca İran Türk'ü olmadığını öğrendim. Onu ilk kez Salgın İstanbul seçkisinde yer alan öyküsüyle okudum. Salgın İstanbul için yazdığım incelemeyi okuyabilirsin. Yemni'nin kalemini daha iyi tanımak için seçkileri okumakla geçer. Ayrıca onun oğlu denecek yaşta olduğum için beklentinin olmadan onu rahatça okuyabilirim ve hayal kırıklığından uzaklaşmış olurum. Bakış Ressamı; Yalnızlıktan doğan sanrıyı işletmiş kalem. Belki de başkarakter, arkadaşlarına karşı kendini tam olarak ifade edemediği için hayal dünyasında dilediği gibi bir arkadaşlık kurmuş olabilir. Bu sanrıyı uzaylı olarak tanımlıyordu. Ayrıca her insanın bir fetişi vardır elbette. Şahsen burun fetişistiyim. Düzgün ve kutu burunu çok seviyorum. Hatta yan profilde güzel görünen burunu da seviyorum. Belki de bu fetişim burnumu beğenmediğimden dolayı ortaya çıkmış olabilir. Güzel ve kutu burunu öpmek isterim. Bu biraz İbrahim Tatlıses moduna kaçmış olabilir. Emin bu son iki cümleyi okurken kahkaha atmışsınız. Akaşanlar; Psikolojik gerilim öyküsünde rüyaların gizemli yanını Budist terimce açıklamaya çalışmış. Budist inancında akaşan terimini pek bilmesem de rüyaları görmemizin nedeni; gece yatarken ruhumuzun baş kısımı bedenden çıkıp bütün alemleri dolaşır ve onun yaşadıklarını rüya olarak görüyoruz. Küçükken büyüklerim hep böyle anlatırdı ve bana mantıklı gelirdi. Hakan Bıçakçı'nın Rüya Günlüğü'ndeki gibi belki bizde başkaların hayatlarını rüya olarak görüyor olabiliriz. Terimler Türkçevari olarak görünmesini çok takdir ediyorum. Ruh Vestiyeri; Hepimiz ergenlik çağı denilen fırtınalı ve kimseler tarafında kudurmuşluk olarak kabul edilip dışlanma dönemi yaşadı. Baş karakterin yalnızlıktan dolayı karşı apartmandaki gördüğü kız tamamen hayali ürünüdür çünkü içe kapanıklık ve zorla yalnızlığa sürüklenen insanların böyle durumları yaşaması doğaldır. Benzer durum; Kırmızı Oda dizisinde Boncuk'un üç dervişi de Boncuk'un Hollanda tamamen yalnızlaşma ve kocasının ilgisizliğinden dolayı üç dervişi görmeye başladı. Burada yetişkinler, ergenlik çağına gelmiş çocuklarına arkadaşlık etmeli ki bu fırtınalı dönemi kolaylıkla atlatırlar. Sokaklar Benim Yeniden; Buram buram psikolojik gerilim öykünün mesajı; hayat sadece teknolojiden ibaret olmadığını gösteriyor. Elektrik kesildiği gibi teknolojinin çekim gücü biter. Yalnızlığı yaşadığım şehirde teknoloji dert ortağı olurken sevdiklerim olduğu şehirlere giderken telefon hiç gelmiyor aklıma gündüz saatlerinde çünkü sevdiğim insanların enerjisi bana geçince sıkıntılı olmuyorum. Sevdiklerinizin kıymetlerini biliniz ve ufak tefek hatalarını göz ardı etmeye çalışınız. Dünya Hrönir Cumhuriyeti; Bu bilimkurguvari öyküde ayakları sağıam bir şekilde yere basmayan evrende yaşamak için Ütopya gezegenindeki insanlarla evlenip doğan çocuklar yarı Dünyalı yarı Ütopyalı olacak. Melezler zamanla çoğalıp insan türünün yerini aldıktan sonra hrönir mi browni mi hangi cumhuriyet kurulacaksa o kurulacak. Borges'in dünyaca ünlü bilimkurgu öyküsündense rahmetli Gül Durusel'in Bir Uzay Masalı serisindeki Nova evreni yeğlerim. Eşyalarınız mı kayboldu. Hayal edin ve avuçlarınızda hröniri beliriversin. Hrönir, kayıp eşyalar son veren akıl gücü! K2RİK ve Gece; Bilimkurguvari öyküde tezat durumlar bir arada. İnsanların elektronik kopyaladığım dönemde MSN'nin kullanması abartılı gelmiş çünkü MSN tarih olalı 15-17 yıl oldu. İnsanların elektronik değil biyolojik klonlanması vardır. Klon, orijinalden farklı ve yapay ikizi gibi görünüyor. Metafizik olan anılar ve rüyalar ona geçiyor mu? Diye sorsanız bilmiyorum. Sadece gen kopyası oluyor. Ayrıca bu tür öyküler bence abartılı ve güldürü unsuru olmadığı için karakomik bilimkurgu öyküleri olarak kategorize ederiz yani soğuk espirinin bilimkurgu öyküsü versiyonu gibi. Ama yine de okunduğunda sıkılmıyorsun. Yak ve Git; Anfi'nin üç arkadaşı neden öldürdüğüne anlam veremedim ama buradan anlıyoruz ki bazı arkadaşlıkların neden anlamsızca bittiğini görüyoruz. 8 yıl sonra (2014 yılında) benim hayatımda anlamsızca nedenlerle biten arkadaşlıklarla 16 yıl boyunca ayakta uyutulduğumuzu his etmedim. Sevmediğin insanlara ikiyüzlüce sevmiş gibi davranarak ellerine ne geçti. Dertleri onlar için para harcamaksa zaten kendileri götlerini vererek para kazanmaya devam ediyordu. Hayatım boyunca dürüstçe davrandım. İsterdim ki onlar da bana ve hayata karşı dürüst davransaydı belki en azında birbirimizi güzel bir şekilde hatırlayarak yollarımız ayrılırdı. Ben onlardan kurtaran ve onların aklıyla mesafeli davranmasına rağmen Toygun'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum çünkü yalancının mumunu yatsıdan sonra söndürdü. Nefesçil; Ölümsüzlüğü başkaların nefesleriyle bulan bir karakterin başında geçen korku-gerilim türüne göz kırpan öyküde neden başkaların nefesleriyle ömürüne ömür kattığına ve neden o sülalenin nefesçil olduğuna dair açıklamalar olmasa da boş ve gereksiz anlatımıyla kafa ütülese de buradaki mesaj ise insanlar birbirine benzemese de nesiller boyu birbirimizin devamı yada tekrarı olduğunu vurgulamaktır. Ayrıca bu döngü içinde olup döngüyü fark etmiyoruz. Hep farklıyız diye düşünürken aslında bir öncekinin devamıyız. Bekleme Odası; Aslında rüyalar ruhumuzun bekleme odalarıdır. Bazen geçmişvari bazen gelecekçidir. Bazen de bir dizinin devamı gibidir. Bazen kurgusal bir odadır. Rüyalar bize ipuçları veriyor. Rüyada bir insan, senden sürekli kaçıyorsa demek ki gerçek hayatta o insanı sıkboğaz ederek rahatsız etmişsin demek. Rüyalarınıza inanın. Onun mesajlarını ciddiye alınız. Öyküden sıkılmış olsam da bende bıraktığım izlenimleri sizlerle paylaştım. Sıkılmamın nedeni de öteki dünyayı çocuk oyuncağı gibi kolay sanıp dalga geçme vari cümlelerin içermesidir. Öykülerini okurken Hollanda'da yaşamış bir gurbetçimiz olduğunu anladım. Onun Türkiye Türkçesi aksanı çok sevimli görünüyor. Ayrıca öykülerinde genellikle durağanlık hakim olduğu için güldürü unsuru yoktu. Bir de öykülerinde bazen öpüşmeyeyazan sahneleri görünce detaylı olarak sevişme sahnelerinde onun tarzını merak ettim ister istermez. Avrupai gibi ne istediğini bilen tutkulu sevişen jönler gibi mi yoksa doğalca sevişen Anadolu insanı mı? Bu soruyu yanıtını bir sonraki öykü seçkilerinde görebilirim. Kısmen beğendiğim öykü betiğini okuyup okumamayı sizlere bırakıyorum. #BetikEli #HayalTozuGölgecisi #SadıkZiyaYemni #EverestYayınları #Kitapyorumu #Öykü #DurumÖyküsü #PsikolojikGerilim #BilimKurgu #Fantastik #KorkuGerilim #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Hayal Tozu Gölgecisi
Hayal Tozu GölgecisiSadık Yemni · Everest Yayınları · 20093 okunma
·
381 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.