Gönderi
Biraz Şişirilmiş
Distopya edebiyatının en önemli yapıtlarından biri olarak sayılan Cesur Yeni Dünya 4 günlük bir okuma sürecinden sonra bende derin etkiler yaratmadı. Bunun çeşitli sebepleri var örneğin yazarın edebiyatının bence çok zayıf kalması. Türünün en önemli eserlerinden biri olan 1984 ile kıyaslandığında ki incelemenin devamında tamamen 1984 ile kıyaslayarak kitabı anlatmaya çalışacağım, bu kitap edebi açıdan yoksun bir eser olarak çıkıyor karşımıza. En azından benim düşüncem bu şekilde. 1984 bir karakterin etrafında şekillenirken Cesur Yeni Dünya tamamen asıl olayı Forddan Sonra olan dünyayı anlatmak. O dönemin sosyo-kültürel yapısını anlatmak. Ve 1984 kurguolarak düz bir çizgi halinde ilerlerken Cesur Yeni Dünya'yı bir daireye benzetiyorum. Bu dairenin içinde olan olayları yazar bize anlatıyor. Hangi dünya daha distopiktir, hangisi daha korkulasıdır denilirse tabi bu bambaşka bir olay. Ama kitabın edebiyattan çok uzak olduğunu ve anlamakta çoğu zaman zorluk çektiğimi ifade etmeliyim. Olaylar çok ucu açık bir şekilde ve 5n1k sorusunun adam akıllı cevabını alamadığımız bir şekilde gelişiyor. Kitabın sonlarındaki Vahşi karakterinin olayı ise sanki kitaptan ayrı bir öykü halinde yazılmış gibi geldi bana. Ve o kuzey doğuya döndü batıya döndü vs. meteforundan da hiç bir anlam çıkaramadım. Kısacası Cesur Yeni Dünya tür için okunacak bir kitap ama kesinlikle kitap okumak için okunacak bir kitap değil bence. Yazarın zaten tek elle tutulur kitabı bu. O yüzden fazla beklentiye girilmeden okunması gerektiğini düşünüyorum. Dünyayı gerçekten çok daha iyi anlamak için ikinci kez okunması şart. Kafamda bu dünyanın insan yapısını, kültür yapısını oluşturabildim ancak olay bütünlüğünü yakalayamadım. Bunu pek diyesim yok ama içimde kalmasın çünkü bunu ara ara düşünmedim değil, Cesur Yeni Dünya edebiyat dünyasında balon gibi şişirilmiş bir kitap. Biraz abartılmış bir kitap. 7,5/10
·
102 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.