Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

116 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Merhaba sevgili okur Bu kitabı eşli okuma etkinliğinde yol arkadaşımın önerisi ve seçimi ile tanıdım. Genel de genel kültür olarak kitap okuyanlarımız bu kitabın ,ilk roman olduğunu biliyor. Ama adı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat olarak değilde Talat ve Fitnat olarak dememiz daha kolay geldiginden olsa gerek.. Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat Tanzimat edebiyatının bir çok türünde eser vermiş yazarlardan Şemsettin Sami tarafından kaleme alınmış bir romandır.Kasım 1872'den 1873 yazına kadar "Hadika" gazetesinde yayınlanmıştır. Batı edebiyatı tarzı da yazılmış ilk Türkçe romanlardan biri ve Osmanlıca harflerle basılmış ilk roman olma özelliğine sahip. Gelelim içindekiler kısmına... Kitap her ne kadar Talat Bey ve Fitnat Hanım üzerine yazılsa da bana daha çok dokunan kısmı geride kalan kahramanlarda eril bireyin baskıcı tarzı ,hiç sorulmadan evlilik ,hatta sevdiğim var diye cesaret gösterse de, onu da sever; yeterki karnı doysun rahat olsun mantığı. Burada biraz kişisel düşüncelerim ile devam etmek istiyorum .Evliliklerde her ne kadar aile onayı olsada seven insanların daha çok fiziken değilde ,ruhen anlaşan insanların mutlu olduğunu , beraber gezebilmek, beraber bir filmi izlemek yada bir kitabı beraber okumak olarak görmüyorum evliliği.Beraber bir sokak hayranına üzülebiliyorsan ,beraber komşuna bir tabak yemek yollamak aklına gelebiliyorsa,beraber bir canlı dünyaya getirip onu büyüyebiliyorsan,evde ki çalan müzikten kimse rahatsız olmayıp aynı notalara eşlik edebiliyorsan, birde o çorapları koltuğun kenarına koysa dahi bunu kızmadan alabiliyorsan ruhen anlaşabildiğin için beraber yaşayabilmektir.Neticede hiç bir anne baba kızının evlenmesine karar verebilir ama onun peşinden gidip saadetini kuramaz iki kişinin arasındaki uyum aşk olmazsa . Babaların kızlarını harcamalarını sevemedim. Söz konusu Talat Bey ve aşkı ise ne güzel bir aşık ki ;kız kılığında sevdiği kızın yanına gitmeyi göze alabiliyor .Hatta nakış bile öğrenecek kadar . Ah Fitnat sen ne güzel bir aşıksın ki sokaktan geçen adamın sadece uzaktan sevmenin örneklerinden birisin benim için. Talat Bey ile Fitnat Hanım uzun süre iki kız arkadaş olarak zaman gecirselerde burda detaya inmeden bazı kelimeri ve davranışları uygun bulamadım okuyanlar yada okuyacak olanlar bu kısımda bana hak verecektir. Ve Fitnat Hanımın hakkında karar verilip başka adam ile evlendirilmesi kısmı yok mu ?Allah'ım ben neden okurken bu kadar detaycıyım bilmiyorum . Burda bir çocuk gelin mi desem ? Ona göz yuman çevre mi desem? Adamın babası yaşında olup zengin diye evlendirilmesi mi desem? Hele o adamın küçücük kızı görür görmez aşık olması mı desem? Ve en korkunç olanı da nikâhı olan adamın babası çıkıyor olması? Nasıl desem cidden sinir uçlarına hitap edecek tarzdan bir kitap ? Ya o Fitnat Hanımın boynundaki muska olmasaydı Ya gerçekler gün yüzüne çıkmasaydı? Bir baba kızı ile mi evlenmiş olacaktı? Aman yarabbim dedirtecek cinsten? Bu yüzden evliliklerde kafaya göre değilde anasını, babasını ,gelmişini,geçmişini araştırmak gerek diye düşünüyorken ,tam kanaatteyim. Kitabımız devam ediyorken ; Ah sonunda da beraber ölmeleri yok mu ? Insan diyor ki demekki gerçek aşkta Allah yolunu yazmışsa ölüm bile kavuşturur. Buraya altı çizili cümlelerimden bir kaç tane bırakmak istiyorum. Biçare ihtiyarlar!.. Geçmiş şeyleri hatırlarına getirdik­çe hüzünlenirler. Çünkü ömürlerinde geçirdikleri sevinçli günleri andıklarında o günlerin bir daha geri gelmeyeceğine üzülürler. Çektikleri acıları hatırladıklarındaysa gönül yara­ ları tazelenir. aşk ve muhabbet güneşinin henüz buluğa ermemiş çocukların kalplerine de doğabildiği okuyucuları şaşırtmaasın. Çünkü aşk öyle tabii bir şeydir ki insanoğlunun her kesiminde yani erkeğinde dişisinde, küçüğünde büyüğünde, çocuğunda yetişkininde, gencinde ihtiyarında, fakirinde zengininde, akılIısında ahmağında, aliminde cahilinde, medenisinde bedevi­sinde ortaya çıkar. Herkesin gönlü aşkla yoğrulmuştur. Aşkı işitirler , ama aşk denilen şeyin tam da hissettikleri duygu olduğunu bilmezler . İşte tabiat, bütün insanlara aşkı eşit olarak bölüştürmüş ve hiç kimseyi mahrum bırakma­ mıştır. Akılsız, ilimsiz, huysuz, faziletsiz, sabırsız, acımasız, hayasız insan bulunur , lakin aşksız insan bulunmaz. Aşk ve muhabbet herkesin düşüncesinde mevcuttur , ancak bir cazibe merkezi olmadıkça gerçekleşmez. İşte bazı kişilerin aşklarının dünyaya yayılması ve bazılarının da hiç duyulma­ masının sebebi budur. İnsanın dışında bazı hayvanların da aşktan uzak olduklarını iddia etmeye cesaret edemeyiz. Ah siz erkekler, ne kadar zalimsiniz!Bir kızcağızın bir gözü birazcık şaşı olsa yahut bir ayağı hafif topallasa biçare evlenmeksizin ihti­yarlar gider. Kimse almaya tenezzül etmez. Ama sizin en fenanız, en uğursuzunuz, en sakatınız bakarsın kızların en güzelini, en uslusunu alır da biçareyi esir eder! Hem sevmek hem de sevdiğin kişi tarafından sevilmeki Dünyada bundan iyi şey yoktur. (Kesinlikle katıldığım bir cümle ) "Mektuplaşmak kavuşmanın yarısıdır" Bu cümleye yüreğimi bıraktım.Günümüz şartlarında mesaj denen ileti varken eskiden üç,beş,on ,yirmi ,elli , yedi ay ,onbir ay, hatta hatta on yıl beklenmesine karşın çevrimiçi yazmadın,yok geç döndün diye ayrılan bir nesil var sanki tüm dert telefon başında bekleyip bip sesini duymak yada kimsenin işi yok tek işleri mesaj yazmak mi diye şaşırmamak mümkün değil .Burda da keşke eskiye dönebilsek iç çekişlerimiz giriyor devreye. insan, doğası gereği, ne büyük felaketlere ne de büyük sevinçlere birdenbire inanamaz. Gönül öyle bir müftüdür ki istemediği şey için kolay kolay fetva vermez. (Ah bu ben olabilirim) Her ana oğlunu sever ya! Lakin bizim Saliha Hanım pek çok sebepten ötürü oğlunu diğer analardan daha çok severdi. (Genel analık iç güdülerimiz daima ön plandadır) Gönülden gönüle yol vardır , derler. Nasıl derin nasıl mana içeren bir söz degil mi? Cümleleri okurken rahmetli Neşat Ertaş'ı da anmamak mümkün mü? Gönül dağı yağmur yağmur diyor ya..... Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez diye devam ederken alıp götürüyor böyle cümleler ta uzaklara bizleri . Hiç insan kendi ruhuna darılır mı? Bir çok güzel altı çizili cümlelerim ile elimden geldiğince yorumlamaya çalıştım kişisel bakış açıma göre sevmediğim kısımlar olsada okuyacak olanlara şimdiden keyifli olmasını diler ; Sağlıcakla ve Kitapla kalın sevgili dostlar .
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,8bin okunma
·
3.744 görüntüleme
Abdullah GÖNÜLDAĞLI okurunun profil resmi
👍👏👏👏 Eline, yüreğine sağlık. Çok güzel bir inceleme olmuş.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.