Gönderi

melankolik kişilik
yarım kalmış bir bardak düşün. bu bardağa bakan kişi, bardağın yarısının boş olduğunu düşünüyorsa pesimisttir. yarısının dolu olduğunu düşünüyorsa, optimisttir. o bardaktan alacağı diğer hiç bir yudumun ilk yudumun tadını vermeyeceğini düşünüyorsa melankoliktir. pesimistten de, optimistten de kötüdür. melankolikler her daim otoriteye uzak olmuşlardır. roman karakterlerin tasvirlerinde bile rastlanır melankoliye. oblomov, bilindik melankoliklerdendir, raskolnikov gibi. gerçek yaşamdan çekimlersek, virginia woolf kadın örneklerdendir. sonuç ölümle neticelenir. kendi halinde yaşayıp gidenlerden ise freud, 49 yıl odasından çıkmamıştır. toplantı adında bile hemen odasına avdet etmiştir. melankolikler mekanlarından uzaklaşamazlar. dünya sahnesindeki yazarlar ve ünlü şahsiyetler ekseri melankoli ile toplumdan uzak kalmışlardır. kendilerini özbenliklerinde aramışlardır. kısa bir anekdot ilave edelim, genç werther'i hiç anlamadılar. evet, melakoliye avrupa medeniyeti geç teşhis eder. dünyaca meşhur olan cadı avlarında öldürülen kadınlarının çoğunun melankolik olduğunu biliyor muydunuz.!!! melankoli, anlaşılamamış hislerin nirvanasıdır. aristoteles'e gore zekanın koşulu olarak sinirsel güçleri, yani duyarlılığı öne sürerek tüm seçkin ve dahi insanların icinde oldugu kategori. "felsefede, politikada, edebiyatta ya da sanatta üstün yetenekli olan herkes melankoliktir" demiştir. arthur schopenhauer'e gore de durum aynıdır. soyle ki: ne kadar cok seye sahipse bir birey, dışarıdan gelebilecek o kadar az şeye gereksinim duyar. bu sebepten zihnin kendi üstünlüğü, onun toplumdan uzak durmasına neden olur. platon'a gore ise; mutsuzluk, hoşnutsuzluk, hayata hep olumsuz taraftan bakmak intihara meyli artıran en onemli etkendir. melankolik olmakla başlar. "kant, melankolik kişiliğin ahlaki bir özgürlük, yüksek bir farkındalık ve hayatın ikilemleri karşısında bir duyarlılıkla donatılmış olduğu gerekçelerine yaslanmakla melankoli tipini yüceyle bir araya getirmekteydi. kant, melankolik kişinin sadık bir dost, bilginin peşinde giden dürüst bir soruşturmacı ve ahlaki kanaatlerine güvenilebilecek bir kişi olduğunu iddia etti. böyle bir kişi, tam da bizim sonlu varoluşumuzun acısına açık olmasından ötürü melankolikti." mutlu görünmeyen, iç dünyasında belki de mutlu olan, belki de olamayan insan türü. kendi içine dert eder, açılmaz, anlatmaz, trip atmıyormuş gibi görünür ama içten içe atar. anlamaya çalışırsınız ama ketumdur zaten. pasif yaşar, gezmeyi tozmayı çok sevmez. evde takılır, sizi de eve tıkar. yalnız gezmeyi yalnız bir şeyler yapmayı daha çok tercih eder. hep bir derdi, hep bir tasası vardır. hep endişesi vardır. çok gülümsemez. surat ifadesi genelde hüzünlüdür. derin edebi bir iç dünyası vardır. insanların kendisini anlamamasından yakınır ama pek de anlatmadığı için normal bir durumdur. fazla düşünceli, fazla ayrıntıcıdır. sizden de aynı hassaslığı bekler, göremediğinde kırılır. kısacası zordur bu insanları anlamak. sevilebilir, aşık olunabilir ama zordur. zaman zaman sizin de enerjinizi düşürebilirler.
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.