Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba Arkadaşlar, Uzun zamandır edebi eserler dışında hiç akademik bir çalışma paylaşmadığımı farkettim. Özellikle son iki yıldır, pandemiyle beraber çok fazla kayıp, hastalık ve acılar yaşadık. Hepimiz çok farklı şekillerde etkilendik. `Her eve gelin girmeyebilir ama ölüm kesinlikle girer` anlamında kullanılan bir atasözümüz var: Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz. Ölümün yüzü her ne kadar soğuk olsa da yaşamın doğal bir döngüsü ve hepimiz kaçınılmaz olarak bir yakın kaybıyla karşılaştık ya da karşılaşacağız. Çoğu zaman bu tür kitaplar, bizimle aynı acıları paylaşmış insanların duygularını okumak, bizi sağaltır,ilaç gibi gelir. ABD Ulusal Yaşlılık Enstitü'sünden ödüllü Ebeveynin Ölümü kitabı, yalnızca ruh sağlığı çalışanları için değil kayıp yaşamış ve yas sürecinde olan tüm bireyler için bibliyoterapi niteliğinde oldukça önemli bir kitap. Ebeveyn kaybının; diğer ölümlerden- eşimizi, çocuğumuzu, arkadaşımızı, herhangi bir yakınımızı kaybetmekten- farklı yansımaları var bize. Kitap bunu ele alıyor ve oldukça önemli. Kitaptaki bazı çıkarımlardan hızlıca bahsetmek istiyorum: Ebeveyn-çocuk ilişkisi, ebeveynin ölümünden sonra da süren en güçlü bağlardan biri, hatta en önemlisi. Kaç yaşında olursak olalım , ebeveyn kaybıyla yeni bir yetişkin kimliğe geçiş yaşıyoruz. Ebeveyn kaybına verilen duygusal tepkinin kökeni erken çocukluktaki ebeveynden ayrılma, onun tarafından terkedilme korkusuna dayanıyor. Ölümle beraber bu korku sembolik olarak sonunda gerçeğe dönüşmüş oluyor. Şayet ölen ebeveynle sevgi dolu, anlamlı bir ilişki kurulabildiyse, kişinin yas süreci kısmen daha sancısız oluyor. Ancak alkol bağımlısı,ruhsal sorunlar yaşayan bir ebeveynle sürekli istismara maruz kalmış bir kişi ebeveyni öldükten sonra bile hala "alacaklı" durumunda ve acı çekiyor. Çünkü ebeveynin vermediği sevgi,ilgi; onun ölümüyle beraber artık iyice imkansızlaşıyor. Sorunlu ebeveyn, kadın ve erkek üzerinde farklı etkilere sahip. Kız çocuk alkolik bir babanın kaybını daha iyi tolare edebilirken erkek çocuk çok daha fazla acı çekiyor. Babayla özdeşim kuran erkek çocuk, babayı her ne kadar eleştirse de onun gibi alkol kullanmaya başlıyor. Bazı kişilere eleştiren,yargılayıcı ebeveyn ölümü bariz bir rahatlama sağlayabiliyor. Araştırmada, her iki cinsiyette de anne kaybının, baba kaybından çok daha acı verici olduğu görülmüş. Biliyorsunuz anneyle daha birincil bir ilişki kuruluyor. Bu sebeple anne kaybında duygusal tepkiler çokken, baba kaybında davranışsal tepkiler:alkol,sigara tüketim artışı fazla.. Anneyle duygusal paylaşım çokken, babayla duygudan çok etkinliğe dayalı ilişkilerin çokluğunun bu tepkilere yol açtığı söylenmiş. Ebeveyn kaybının kişinin kendi ölümlülüğünü vurguladığı, hatırlattığı bu sebeple kendi yaşamında sağlına daha özen gösterme anlamında kişilerde olumlu değişim gözlenmiş. Ebeveynin yaşlılığı, hastalığında daha çok kız çocuklar bakım üstlendiğinden ölüm sonrası erkek çocuklar daha çok duygusal sorun yaşamışlar. Üzerine düşeni yeterince yapamama, suçluluk duygusu onları rahatsız etmiş. Ayrıca ebeveynin ölüme yaklaşması, hastalık dönemi bakım veren kişiye, duygusal hazırlık imkanı sunmuş. Bazı kişiler, ölen ebeveynle özdeşleşerek (olumlu yada olumsuz özelliklerini alarak) sembolik anlamda ebeveynlerini yaşatmaktadır. Evliliklere yansıması şu şekilde ,şayet eşiniz kayıp yaşadığınızda yas sürecinizde size yeterince destek olmadıysa ,evliliklerde sonlanma görülebiliyor. Çocuklarınızla olan ilişkide ise tam tersi yakınlaşma olduğu yönünde bir sonuca varılmış bu araştırmada. Mümkünse ebeveynlerle bitmemiş işler, çözülmemiş meseleleri halletmek gerekiyor. Sonuçta geçmiş hiçbir zaman tam anlamıyla arkada bırakılamaz. Ancak şu an, geçmişi çözüme ulaştırma çabasıyla değişikliğe uğratılabilir. Faydalı olması dileğiyle; bol, keyifli okumalar diliyorum
Ebeveynin Ölümü
Ebeveynin ÖlümüDebra Umberson · İletişim Yayınları · 201151 okunma
·
153 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.